4 Haziran 2007

Ak Parti Düşer


Ak Parti Düşer!


Genel seçimlere daha 9 aydan fazla var. Seçmen eğilimleri daha çok değişir. Fakat herkes tahminde bulunduğuna göre siyasi çevrelerle iç içe olan insanlar gazetecilerin kahvehane bilmişleri kadar yorum yapma hakkı olsun diye bu yazıyı kaleme almak istedim. Başlığı da yazıyı okutmak amacı ile merak uyandırır şekilde attım.

Genel olarak anketleri yorumlarsak, Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” gafını ettiğinden sonra oy oranının %28’lere gerilediği ama daha sonra tekrar ivme kazandığını görüyoruz. CHP gerilemeye devam ediyor. DYP ve MHP barajı zorlayarak, bazen biri bazen diğeri aşmakta… Genç Parti toparlanma sürecinde ki Ak Parti kurmayları zaten bunu istiyor? Şaşırmayın %7.5 oy almış Genç Parti oylarının dağılması durumunda en az payın AKP'ye düşeceğinin farkındalar. Bu oylar muhtemelen DYP, MHP ve Anavatan Partisi arasında bölüşülür. 7.5’tan %1 DYP’ye, %2 MHP’ye kayması bile bu partilerin baraj sorununu bitirir. Oysa barajı geçemeyen partilerin oyları bizde geçen partilere pay edilir. Bu durumda AKP son genel seçimde aldığı oy oranını birkaç puan arttırsa bile milletvekili sayısı düşer. Herhalde ‘Ak Parti Düşer’ başlığının mantığı anlaşılmıştır!
Bir partinin dahi barajı geçmesi durumunda AKP ve CHP’nin ortaklaşa 40 üzerinde milletvekili kaybetmeleri kaçınılmaz. AKP kurmayları barajı bir partinin geçmesine razı ama iki olmasın diye Genç Partinin oy oranını korumasını istiyorlar. Bu arada DSP de bir hareketlenme olması işlerine gelir. Seçim yaklaştıkça AKP ve CHP sanki diğer partiler yokmuşçasına, onları görmeden birbirlerini muhatap alarak, mücadele edecekler. Zira her iki partide durumundan hoşnut! Özellikle Başörtüsü, Laiklik ekseninde kontrollü kutuplaşmanın oy oranlarını muhafazaya yardımcı olacağını biliyorlar.


AKP strateji değişikliği yapmışa benziyor. Bayram sürecinde reklam panolarını süsleyen “kurban olam, ayına-yıldızına” sloganlı, Türk bayraklı afişler bunun delili. Doğru olup, olmadığını zaman gösterecek. Milliyetçi oylara göz kırpılma amaçı taşınmakla beraber, AKP diğer yandan epey oy kaybı yaşayabilir. Avrupa Birliği kapılarını kapanmış gözüyle bu doğru sayılsa bile yönün demokratik, hukuk devleti istikametinde devam etmesi gerekir. Çünkü AKP’nin tabanı genelde bu arzuları olanlardır. Tersi olarak ise DYPli Mehmet Ağar’ın “dağda silahlı dolaşacaklarına, ovada siyaset yapsınlar” çıkışıyla, tam da AKP’nin ‘çantada keklik, ben biraz milliyetçi oy toplayayım’ deyip göz ardı ettiği tabana göz kırptığını görüyoruz.


Diğer yandan DEHAP’ın baraj sorununu bağımsız adaylar vasıtası ile aşmayı ve sonrasında TBMM de grup kurmayı planladığı gerçeği ortada duruyor. Böyle bir durumda en 20 DEHAP milletvekili meclise girer ki bunlar da çoğunlukla AKP’nin sepetinden düşecektir. Gerçi mecliste bulunan partiler buna rahatlıkla çözüm bulur! Zira sonuçta azalan azık ortak paydadan olacak.
Cumhurbaşkanı seçimi de genel seçimi etkileyecek en önemli faktör. Erdoğan’ın aday olması ve seçilmesi, AKP seçmeninde vekil bırakana teveccühü devam ettirir mi bilinmez. Fakat eğer AKP tabanının beklentisini yerine getiremez ve sol-aşırı laik-ulusalcı cenaha boyun eğdiğini gösterir bir kişi Çankaya’ya yerleşirse, esas hayal kırıklığı o zaman yaşanır. Özellikle Refah Partisi döneminden transfer olan ve muhafazakar-milliyetçi oylarında ciddi kaymalar görülebilir. Tam tersi olarak, liberal – demokrat tabanı ise Milli Görüş kökenli birisinin C.başkanı yapılması ile dirsek çıkarabilir. Bunun için çok ciddi bir seçimle seçmen eğilimlerini dengeleyebilmeleri şart.


Önümüzdeki seçim, Erkan Mumcu şoförlüğündeki Anap ile vekaletten Ecevit’in ölümü ile asilliğe terfi eden, Zeki Sezer kaptanlığında ki DSP’nin figüranlığına sahne olacak. Bu seçim etken güç olmaları zor. Kuşkusuz en renkli sima yine Cem Uzan olacak. Ondan da AKP pek rahatsız olacağa benzemiyor. Derinden kıs kıs güldüklerini tahmin ediyorum. “iktidara gelirsem idamı tekrar getireceğim” diyen bir partinin lideri MHP’den başka kimi rahatsız edebilir ki? Hele idamdan kasıt APO ise….


Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.