27 Ocak 2020

Deli Sorular! Elazığ Depremi Üzerine

 Kafamda Deli Sorular!

Elazığ Depremi Üzerine

İnsan zekası gelişimini hafızasına ve bu hafızada tuttuğu olumsuz, başarısız deneyimlerini biriktirip, gelecek nesillere aktarması hatta diğer insanlarla paylaşması neticesinde gelişti, gelişmeye devam ediyor!

Aksi takdirde bizlerede kafamızı bir kez çarpmak yetmez, kara sinekler gibi telef oluncaya kadar dışarı çıkmak için kara sinekler gibi o cama salvo yapıp dururduk.

Peki, üzerinden bir nesil geçmemiş, Adapazarı, Düzce, Marmara, Dinar, Van başta bir çok deprem görmüş, tarihte Erzincan, Erzurum, Malatya, İstanbul gibi nice buyük afet yaşamış bizlerin hala kolonların, duvarların, en güvenli olmamız gereken yerler olan evlerimizin canımızı alması ve bunu her zelzelede yine yine yaşamamız, ders almadan vakıaların tekrarının kara sineğin şuursuzca o cama kafa atmasından bir farkı var mı?



Dedik ya insan zekası biriktirdiği deneyimleri, hataları yapmadığı, tekrarlamadığı için daha iyi olanı, çıkış yolunu, en iyi formülleri bulabildi.

Bunca deprem felaketinde onbinlerce insanını kaybeden, katrilyonlarca maddi zarar gören bu milletin hafızasını kim tutacak? Bir topluluğun, milletin hatalarının, yanlışlarının bilançosunu, çetelesini çıkarıp, tespit ettiği yanlışları kaydedip, tekrarlanmaması için yeni formüller bulacak olan kim?

ElCevap; Tabii ki DEVLET ve onun kurum ve kuruluşları.


Şimdi Gelelim Deli Sorulara;

Ben inşaattan hiç anlamam. Bilmem ve merakımda yok. Dedik ya deli düşünceler.

Diyelim ki bir bina yıkıldı ama dört tarafındaki diğer binalar sapasağlam ayakta, hafızaya atacağımız hatanın tespiti için neler yapılabilir?

İnşaat cahili olarak şu sorulara cevap aranmalı en azından yandaki yıkılmayan binalarla karşılaştırarak, mukayese edilerek bile olsa;

1- Mütehit, yüklenici firma, mimar, mühendis, yapı denedim şirketi, belediye denetmeni kim? Hatta harç karandan, sıvacısına, tuğlacısına kadar.

2- Zemin etütleri aynı mı? Deprem fay hattı tam altından mı geçiyor? O zaman buraya imar iznini kim verdi?

3- Bina projeye uygun mu yapılmış? Uygunsa yetersizlik nedir? Demir ve cimento oranları projeye riayetle yapılmışsa malzeme kalitesi ne durumda; demir kalınlığı, çimento standardı, kum kalitesi, demirin örgüsü doğru mu? Eğer bu malzemeler olması gerektiği gibi kullanılmış ama malzeme kalitesi yetersiz ise bunlar nereden alınmış, hangi firmalardan tedarik edilmiş?

4- Yıkılan binaların mütahit, mimar, yüklenici firma, şantiye şefi, çimento firması, kalıpçı, taşeron, yapı denetimci, denetim memuru vb aynı mı? Veya kaçı aynı?

5- Bina ne tarafa yıkılmış? Yıkılan tarafta bir tadilat olmuş mu? (Tadilatla kolon kesilmiş, farklı malzemelerle bina ağırlık merkezi sapmış olabilir!) Hatta gelir durumlar ne (Maddi olarak iyi durumda olanların evinde daha fazla eşya olur ve bina statiğini etkiler)?

6- Sağlamlara göre yıkılan binanın yaşı, kat sayısı, genişliği, daire sayısı, mutfak, salon, yatak odasının cepheleri, giriş yönleri, merdiven ve havalandırma boşluklarının yeri vb.

7- Zemin nasıl desteklenmiş, nasıl düzlenmiş, temel perde beton mu? Fore kazık usulü mü?

8- Çatıları, çatıda kullanılan malzeme varsa güneş enerji sistemleri, su deposu binanın hangi noktasına yoğunlaşmış? Depolardan sızan su varmıymış? Çatı düz zemin ise su duruyormuydu? En Üst katların tavanlarında nemlenme olmuş mu?

9- Bodrum var mı? Bodrumlara su sızması oluyor muydu? Girdiğinizde küf, nem kokusu geliyor muydu?

10- Yolun eğimi ne tarafaydı, asfalt mı yoksa örme taş mı? Yağmur suları etrafta birikiyor muydu? Kazalizasyon veya içme suyu şebekesinde bina yakınında kaçak varmıydı? Yakın zamanda rekreasyon düzenlemesi veya bu şebekeler için bina çevresinde bir çalışma yapıldı mı? Telekominikasyon, elektrik vb. Dahil.

11- Bina altı depo, garaj vb için kullanılıyoduysa araba veya mallar ne tarafa istiflenmiş veya yoğunlaşmıştı?

12- Alt katlar dükkan mı yoksa konut mu? Dükkan ise iş yapıyorlardı? Pideci, fırın, kebabçı ise burada oluşan ısının çimento kalitesini değiştirmesi öümkün mü? Aşırı gürültülü ve darp şiddetli bir işlerme ise makinaların ses ve titreşiminin bina yapısını bozması mümkün mü?

13- Bu evlerde kaçta ne BETON ÇİVİSİ kullanılmış? Çünkü beton çivisi kolon için, duvarlara normal çivide girer!

14- Gider boruları kolonlara yakın mı geçiyor? Geçiyorsa (mesela havalandırmada) sızma var mı ve varsa bina sakinlerinden sık sık lavabo açıcı gibi malzeme kullanan var mı?

Az daha düşünsem inşaat sektöründen hiç anlamayan biri olarak sadece mukayeseli sorularla sayfalarca soru işareti yığa bilirim.!

Zurnanın son değiliği ise şu? Buradaki soruların çoğu bu işin erbabınca DELİ SAÇMASI olarak görülebilir! Fakat bilim tamda burda sadece hataları bulup, depolamakla ilerlerken, bazen doğru veya kati yanlış dediklerimize de şüpheyle yaklaşmak ve yeniden, yenisini denemekle oluyor.



Hızla Yapılacaklar

1- Bu binaları yapan denetleyen, eksiği olan kim varsa, firma, mühendis, mimar, ustabaşı isim isim açıklansın.

2- Plastik oyuncağa bile bir yıl garanti verilen dünyada binalara garanti verilsin. Aldın bir yıl sonra bodrumunu su basan, yağmurda tavanı sızdıran, çatısı akan, su tesisatı patlayan, elektrik sistemi çöken, fayansları atan vb müteahit şirketler, yaptıklarının arkadında dursun.

3- Çöken, yıkılan binalardaki kusur derhal tespit edilmeli ve sorumlulara cezaları velmeli.

4- Bina yapı kimliği de verilmeli. Bir binada kullanılan İnşaat malzemeleri, alınan yerler, çimento şirketi, demirin alındığı yer, mühendisinden ustabaşına, imar iznini verenden denetleyene hepsi bu kimlikte yer almalı. Öyle yaptım sattım bitti olmamalı.


ÖNERİLER

Devlet ve Millet olarak, önemli gelişme gösterdiğimiz muhakkak. Özellikle 1999 depreminde olmayan devleti düşünürsek, devlet ve millet olarak felaket sonrası çok hızlı organize oluyor ve müdehale ediyoruz. Ki bunlar deprem sonrası gösterdiğimiz refleks. Oysa depremin iki aşamalı öncesi var. Yeni yapılaşmayı deprem gerçeğini sürekli hafızada tutarak yapmak ve varolan dayanıksız yerleşimleri tespit edip hızla yenilemek. Bir binada dairesinin metrekaresi düşüyor diye dönüşüme karşı çıkan daire sahipleri bütün binada yaşayanları tehlikeye atıyor. Aynı şekilde daha fazla kazanacağım diye konut sahiplerinden yenilemede kendine kalacak fazlalık dairelerin üstüne birde para isteyen mütehitler!

Deprem sırasında ne yapılacağını okullara kadar öğrettik, iyi bir bilinç yakaladık. Sonrasında zaten muazzam işler çıkarıyoruz. 

Fakat Deprem Öncesi için aynı şeyleri söylememiz zor. Nerde yetersiziz bunu hızla tespit edelim. Belediyelerin imar dairelerinde altlarında devletin arabası olan şahıslar. O arabalar sizlerin işten eve servis araçınız değil, bir ilçede kaç inşaat var? Beton dökülmeden önce gidin refakat edin. Demiri, çimentoyu, proje uygunluğunu görün yoksa aldığınız maaşlar size haram! Masa başında o aydınger, ozalit kağıtlarına çiziktirilenlerin prosedüre uygunluğuna bakmanın yeterli olmadığını, sahadaki uygulamanın nasıl farklı olduğunu görmek için yıkılan bir binanın, çöken bir yapının kolonuna baksanız görürsünüz!

Yapı Denetim mekenizması hızla yeniden gözden geçirilmeli, gerekirsd bu işi almaya hak kazananlar bir de tüm kutsalları, ana- avrat- bacı, baba, olmuş ve doğmamış çocukları üzerine bu işi dürüstçe yapacaklarına yemin etsinler.



Dip Not: Lüks merakı ve özelliklede hanım kardeşler! Bir binayı bu tip afetlere karşı koruyan kolonları ve sizin görmediğiniz iç yapı malzemeleridir. Mutfak dolabı veya bangosu, tavanda ki cafcaflı alçıpanlar, ağır gösterişli dolaplar, mobilyalar, gerekli gereksiz yüzlerce eşya, tadilat için banyonuza, helanıza aldığınız lüks fayanslar, mermerler, lavabolar ile sürekli yük biniyor o taşıyıcı kolanlara...

Duvarlarda kocaman ağır tablolar, daha büyük daha büyük tv'ler, beyaz eşyalar, masalar...

Niye biliyor musunuz bir arkadaşıma sordum. Bir binanın sağlamlığını ve dayanıklılığını sağlayan kesimin toplam maliyeti %25-30 arasıymış. Geri kalan daire içi teftişat malzemeleri, taşınmaz donanıma gidiyor. Yani yukarda saydıklarımız ve bu arz talep dengesini ise biz oluşturuyoruz.

Bina alırken, ev bakarlen insanımız mutfak dolaplarından ve mermerinden önce bir kolanun kaç metre kare yükü tuttuğu, balkon korkuluğunun demir veya pirinç olmasından önce kolonda kullanılan demir oranına ve kalınlığına, banyo fayanslarının deseninden önce zemin etütlerine, taban mörbllarından önce binanın temelinin sağlamlığını öncelemelidir.

Taleplerimizi değiştirmez isek, içi çürük, maliyetten kaçılmış, içi saray yavrusu evler yani ambalajı iyi içi bozuk mallar bizi zehirlemeye, öldürmeye devam edecek!

Sadelik hem sünnete uygundur hemde bina ağırlık merkezlerini zorlamaz.


Cenk SARIGÖL -27 Ocak 202