4 Haziran 2007

Milli Muhalefet Cephesi


Demokrasiyi Kurşun Iskalamıştır!


Ne tuhaf bazen bizlerin öngörüsü ve yazdıkları gerçekleşir ve sevinemezsin bile… Öyle zamanlardan birisini yaşıyoruz. Olayın esas oğlanı Milli Muhalefetimiz CHP. Milli Muhalefet çünkü bu ülkede serbest seçimler başladığından beri tek başına iktidar yüzü görmemiştir ve yakın bir gelecekte de bunun oy ile olması mümkün gözükmüyor. Değil mi ki, “açık oy-gizli tasnif” yöntemi ile bile gelemedi. Geçen hafta Anayasa Mahkemesi Demokrasiye Kurşun Iskalamadan gazete de “Ters Köşe” başlığı altında şunları yazmıştık:
-Anayasanın 102’nci maddesine göre ilk oturumda toplantı yeter sayısı için 367 sayısını arayacaklarını (toplantıya katılmayacakları beyanları ile) ve bu sayıya ulaşılmaz ise Anayasa Mahkemesine koşturacaklarını belirten vekiller suç işlemektedir! Şimdiye kadar 3 cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanmamış (zaten bu anayasa 3 tane seçti) önerme getirmek Anayasanın “eşitlik” ilkesine aykırıdır. Maddenin buraya konuluş ruhuna da aykırıdır. 1980 darbe öncesi 115 tur cumhurbaşkanlığı seçimi yapan ama sonuç alamayan, uzlaşamayan Demirel&Ecevit ikilisinin oluşturduğu meclisin durumuna tekrar düşmemek adına ilave edilmiştir. Yine 102’nci maddeye göre, ‘TBMM toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır’ der. Niye? Çünkü C.başkanı aynı zamanda TSK’nin başkomutanıdır ve en tehlikeli şey ordunun başsız kalması. Bu durumda toplantıya katılmayacaklarını söyleyen vekiller öncelikle, meclis iradesini temsil eden TBMM Başkanlığının çağrısına uymadıkları ve görevlerini yerine getirmedikleri, sonrasında ise C.başkanı seçimini engelleyip, Türk ordusunun başsız kalmasına, keşmekeşe yol açtıkları için suçlanabilirler.

-Diğer bir açığa düşecekler ve yarın şimdi söylediklerinin tam tersi için mücadele edecekler ise ‘C.başkanını halk seçsin’ diyenlerdir. Madem C.başkanlığı sembolik bir görev bunca kavga neden? Makamın yetkileri fazla sorumlulukları azdır. Bu halkımızın daha fazla müdahil olmak istemesine haklı bir sebep teşkil ediyor. Bundan sonra yapılacak iki şey görülüyor, Ya meclis yetkilerini alıp, hükümete veya TBMM’ye iade edecek yada biraz daha arttırıp, halka seçtirecek. İşte tam burada şimdi halk seçsin diyenler ‘bunlar başkanlık sistemini getiriyorlar’ diye çığırmaya başlarsa ve şuan söylediklerinin tam tersini söylerse hiç şaşırmayın.”
Gerginlik yapmak, maraz çıkarmak sayın Baykal’ın yapısında var herhal… Çocukluğumuzda mahallenin mızıkçı çocukları olurdu, yenersin kabul etmez. Oyunun ortasında kural değiştirirler, ütersiniz bilyeleri vermezler. Biraz üzerine yürüseniz hazırlardır, ağızlarının içi “annee, babaa, abii-ablaa…” Hemen oyuna dışardan müdahale edilmesi için yardım çağırırlar. Sonrada oyun bozulur sanki hiçbir şey onlardan sebep olmamış gibi zeytinyağ gibi “sende öyle yapmasaydın!”
Eski seçimleri hatırlayalım:
.Refah Partisi birinci çıkar laf hazır "seçime hile karıştırdılar, pusulaları değiştirdiler, çöplüklerden oy pusulaları çıktı."
.Yerel seçimleri tekrar sağ adaylar kazanır laf hazır "Bunlar fakir vatandaşı, şeker, bulgur, pirinç, patates ile kandırıyor. ‘Ayakkabının birisini veriyorlar oy atarsanız ikincisini vereceğiz" karalamaları…


Evet “Anayasa Mahkemesi kararlarını tartışılır hale getirmiştir. Parlamenter sistemi aldığı kararla tıkamıştır. Halkın vicdanı ve yasanın konulma amacının tersi yönde karar vermiştir.” Bunlar yapılan yorumlar. İşin ilginç tarafı bir çok kişi mahkeme heyetinin 9/2 bir sonuçla karar vereceğini önceden biliyordu. Şöye bir varsayım düşünebilir miyiz buradan bilmem: Mevcut seçilmesi tartışmalı cumhurbaşkanımız A.N.SEZER’in seçtiği ve atadığı 7 üye ve yine Eski seçimi şaibeli cumhurbaşkanı S.DEMİREL’in atadığı 2 üye CHP tezlerini doğru kabul ederken, Merhum seçimi şaibeli cumhurbaşkanı T.ÖZAL’ın döneminde mahkemeye atanan 2 üye ret oyu kullanmıştır. Hadi Demirel’in atadığı iki üye tesadüfen (yani Demirel’in mevcut pozisyonunu kale almadan) aynı yönde karar aldı. Peki Sezer’in atadığı 7 üyenin de tornadan çıkmış gibi aynı yönde oy kullanmalarını nasıl değerlendirelim? Bunlar gerekçeli kararın açıklanmasından sonra netlik kazanacaktır umarım.
CHP lideri Baykal, 'Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunun iptal talebimiz reddedilirse çatışma çıkar' demişti. Anayasa Mahkemesinden tık yok, ama CHP’nin başvurusuna anında cevap. Başbakan, 1eski darbeci sayılmazsa, 1 merhum, 1eski ve 1 mevcut cumhurbaşkanı için uygulanmayan ve bu cumhurbaşkanlarının seçildikleri oyun çok üstünde bir oy yoğunluğu almasına rağmen önü tıkanan, Gül’ün önünü kesecem diye parlamenter sistemin önünü tıkayanlara, sistemi çalışamaz hale getirenlere sitem ediyor anında görüntü. Gül’e 2, başbakana 1 günde cevap veren Değerli Mahkememiz acaba Baykal’a sitem bildirmek için niçin 3 gün beklemiştir?


Şimdi geldiğimiz duruma bakın ki, Anayasa Mahkemesi tarafından seçilmesi şaibeli hale gelen mevcut Cumhurbaşkanı A.N SEZER’in görev süresi uzatılacak. Ama son üç c.başkanlığı seçiminde meclisten en fazla oyu alan aday seçilemeyecek! Gülecek bir şey yok durum ortada..!


Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.