14 Şubat 2009

Torbalılı Sanayiciyi Ticaret Odasıyla Tanıştırın

İzmir - Torbalı Krokisi
Torbalılı Sanayiciyi Önce Odasıyla Tanıştırın
Değişim Grup üyeleri; Hasan YIlmaz,
Adnan Yaşar Görmez, Behçet Çınar ve Vahap Olgun

Değişim Grup” ismiyle Torbalı Ticaret Odasına ekip çıkaran arkadaşlarımız ve “Hizmet Grubu” adıyla yeni ekibiyle tekrar başkanlığa aday olan Sayın Muzaffer Sekban ve arkadaşlarımız bugün yarışacaklar. Seçim sonucunun ilçemiz ve halkına hayırlar getirmesini dilerim. Değişim Grup’un geçen Cuma günü gazetemizde bir açıklaması vardı;

TORBALI'DA 650 fabrika var. Bu fabrikalar ilçemiz için bir zenginlik. Ama esnafımız ve halkımız ve fabrikaların nimetlerinden faydalanamıyor. Sanayici esnafımız tanımıyor, esnafımız sanayici ile alış veriş yapamıyor. Torbalı insanı fabrikalarımızda çalışamıyor. Fabrikalarımızda aradığı vasıflı elemanı bulamıyor. Torbalı Ticaret Odası olarak sanayici ile esnafı buluşturup alış veriş sağlayacağız. Bu yolla ilçe insanımız zenginleşecek. Mevcut halimiz ile hazinenin üzerinde oturan sefil çiftçiyi andırıyor. Burnumuzun dibinde yüzlerce fabrika var ama bunların nimetlerinden faydalanamıyoruz.

Tespitlerin çoğu doğru… Tespitlerin doğru olması çok önemli, zira eksik ve yanlışları doğru tespit edemezseniz bu ilk düğmesi yanlış iliklenen gömlek gibi gider. Çok çalışır, yorulur, vakit harcar ama iş bitti diye geriye baktığınızda bir yığın inciri berbat ettiğinizi görürsünüz.


Yeni Torbalı Ticaret Odası yönetimine âcizane tespitlerimizi belirtelim;



  1. Ticaret Odaları yapı itibariyle, Esnaf Odalarının bir gömlek büyüğüdür. Kimse itiraz etmesin, biraz büyük esnaf veya şirketleşmiş esnaflardır. Sanayici ve Büyük Esnafın birlikteliği aslında sıkıntılıdır da…
    Bugüne kadar sanayicimizin, o açıklamada belirtilen 650 fabrika sahibinin Torbalı Ticaret Odasına temsili bırakın, buna hevesli ve tenezzül etmiyor olmasında odamızın ilgisizliği kadar bu gizli ayrışmanın etkisi görmezden gelinemez.
    Torbalı Ticaret Odamız, Değişim Grup’un belirttiği, sanayici ile esnafı buluşturmadan önce Torbalı Ticaret Odası ile Torbalılı Sanayiciyi buluşturmalıdır. Daha odanın yolunu bilmeyen insanları esnafla buluşturmaya kalkarsan ‘Geceler Şenlenir, Renklenir, Aydınlanır’ ama sadece elektrik sarfiyatı artar o kadar! Örneklerini gördük çünkü… Bu buluşmada en azından orta ve üzeri çaptaki sanayicinin yönetime dâhil edilmesiyle gerçekleşebilir.
    Hiçbir büyük ve orta ölçekli sanayici merkezdeki 3–5 esnafın yönetim kurulunu oluşturduğu ve politikasını belirlediği Ticaret Odası kapısında durmayı istemez. Yani onlar gelmeyecektir! Siz gideceksiniz onlara, şefaatle gideceksiniz bir kez bekleyeceksiniz. Sizde Torbalıda ki sanayiciye proje, çıkar, kar, üretim artışı, kalite odaklı öneriler ve fırsatlar sunmalısınız ki oda sizden gelecek taleplere olumlu yaklaşsın. Yoksa adam durmadan kendisinin amiri gibi yaklaşacak, istekleri bitmeyen bir yere gitmek istenmez. O yüzden Torbalı Ticaret Odası sanayiciyle buluşurken, hızla içinden kulağını geçecek Torbalı Sanayi Odası’nı çıkarmayı bilmelidir. Esnafla buluşma elbette, lakin Torbalılı Sanayici önce Torbalı Ticaret Odasının yerini öğrensin, Torbalı merkezine girmeye alışsın.


  2. Yıllardır ‘Torbalı'ya sanayi gelsin de nasıl gelirse gelsin’ anlayışı artık son bulmalıdır. Bu anlayış aynı zamanda Torbalı Belediyemiz içinde geçerlidir. Yıllardır kuzuya saldıran aç kurtlar gibi ilçemizi dolduran fabrikaların aslında gerekli alt yapısı olmayan İlçemizi yağmaladığını, insanımıza faydası olmadığını gördük. Mevcuttan yararlanamıyorken, yenisi niye? (bahsettiğimiz Torbalı Kabacakırı Organize Sanayi Bölgesi).
    Üstelik ilçemizdeki kalifiye elaman fakirliği sonucu, fabrikalar bu ihtiyaçlarını Torbalı dışından sağladıkları için ülke ortalamasının çok çok üstünde göç aldık. Göç sosyal kopmaları, kültürel dağılmaları, sefaleti, düzensizliği, kırılganlıkları beraberinde getirdi.
    15 sene önce ‘Torbalı’ denilince herkes ‘Torbalı Mahallesi’ anlardı. Bugün ‘Tepeköy’ deseniz ilçenin yarısı bunu ‘Tepeköy Mahallesi’ olarak algılar ki bu mevcut kültürel kodların ilçemize yeni katılan, göçle gelen hemşerilerimizin merkeze yabancılığını ispatlar. Evet, Torbalı'yasanayi gelmeye devam etsin ama eskisi gibi “Fetrek Çayı’”na yakın boş bulduğu arazi alanın fabrika diktiği, atığını bir boruyla çayımıza boca eden kolaycılıktan ve basitlikten çıkmalıyız. Fabrika çatısından önce alt yapısını, atık tesisini, arıtmasını yapmalıdır.

Cenk SARIGÖL

13 Şubat 2009

Torbalı CHP'li Provokasyona Dikkat!

Torbalı'ya Bağlı Ayrancılar Beldesi Piknik Alanına Giriş Tak'ı (Suyun Başı)Torbalı CHP'li Provokasyona Dikkat!

Devlet Bakanı ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Aydın 13/02/2009 Cuma ilçemizdeydi. Bakan Mehmet Aydın entelektüelliği, bilimsel kişiliği, akademik kariyeri, kitapları ve rahmetli Bilge Kral Aliya İzetbegoviç ile dostluğu ile bildiğim bir zamane bilgesidir. Ayrancılar Beldemizde kendini bilmez bir CHP partizanı, bence büyük olaylara sebebiyet verecek bir provokasyon yapmıştır.

Artık partizanmı görevlimiydi onun cevabını CHP Torbalı ilçe başkanı Ertan Çelik versin…

Olay şöyle;
Bakan Prof. Dr. Mehmet Aydın, mülki idare amirleri başta Zeki Aslan (Kaymakam Bey) olmak üzere, Ak Parti İlçe Bşk. Hüseyin Söyler, Ayrancılar Belediye Başkanı Ahmet Özkan, Torbalı Ak Parti İlçe Yönetimi, Ayrancılar Teşkilatından Ak Partililer ve halktan katılanlarla birlikte tam Ayrancılar Belde Belediye Binasından çıkarken Serhat Özdemir (36 yaşlarında) ve Kayınpederi olduğunu öğrendiğim yanındaki Muhsin Yaman isimli kişiyle Bakan Mehmet Aydın’a yanındaki Kaymakam Bey’i bile ezerek,
Siz ne yüzle buraya geldiniz? Memleketi sattınız..! Hiç utanmıyorsunuz… Yüzünüz kızarmıyor…
vb. cümlelerle kalabalığı tahrike kalkmıştır. Hadi Mülki Amirlerimizden çekinmediniz, o kalabalığı, partilileri niçin tahrik etmeye kalkıyorsunuz? Torbalı ve Ayrancılar Ak Partililer olgun davranmışlar. Sükûnetlerini ve öfkelerini tutmuşlar, taşanları hemen engellemişler. Ya bu mümkün olmasaydı? Sonuçlarını düşünebiliyor musunuz? CHP Torbalı bunu bir parti politikası olarak mı yapmıştır yoksa fevri bir çıkış mıdır merak ediyorum?

Neden?
Sorusunu hemen cevaplandırayım;
Ayrancılar Misafirperverliğine ve devlet saygısına yakışmayacak şekilde bu kışkırtma olayı gerçekleştiren, Serhat Özdemir kim?
Yerel seçim sürecinde arabasını Torbalı CHP’ye kiralamış, arabası CHP Torbalı tarafından Genel Merkez talimatlarına göre giydirilmiş ve seçim arabası yapılmış, kendiside şoför olarak aracıyla seçim turları atan birisi…
Yani kendi arabasıyla CHP’ye şoförlük yapan ve muhtemelen ücretlendirilen birisi…

Şimdi sormak hakkımız,
"Ey CHP Torbalı ilçe başkanı Sayın Ertan Çelik,
1-bu şahıs bu eylem için sizinle koordinasyonlu mu hareket etti?
2-Sizden talimat almadıysa ve bunu kabul etmiyorsanız ne yapmayı düşünüyorsunuz?
3-Partilinizse ilişiğini kesecek misiniz?
4-Hala CHP giydirmeli arabasıyla iyi bir şey yapmış, sahte karton kahraman gibi kabara kabara dolaşmasına izin verecek misiniz?
5-Yoksa sizde bununla övünüyor musunuz?"

Cevaplarınız için bu köşe bekliyor!!!


Cenk SARIGÖL

11 Şubat 2009

Torbalıda Adaylarımız Tamam!

Torbalı Adayları Tamam! Sıra Mecliste
Torbalı siyasi partilerinde aday adaylığı süreci tamamlandı ve artık adaylar netleşti. Adaylık süreci Torbalı CHP ve kısmen MHP dışında sancısız geçti. MHP de ismi bizzat Genel başkan Devlet Bahçeli tarafından açıklanan Torbalı Esnaf Odası Başkanı Sezai Tamer olmadık bir gerekçe göstererek, adaylıktann çekildi. Onun yerine,
Zerrin Çalışkan Yöndem İl kadın Kolları Başkanlığından Torbalı Belediye Başkan Adaylığına atandı. Şimdi siyasi partilerimiz ve başkan adaylarında kısa süreli bir sessizlik olur. Çünkü asıl mesele yani meclis üyelerinin belirlenme süreci, mümkün mertebe dışa sızdırılmadan, küskünlükler olmadan, çatlaklar belli edilmeden tamamlanmalıdır. Aksi takdirde rakip partilerin eline koz verilmiş olur. İddialı, rüzgarı olan partiler için meclis adayı seçmek, başvuran, beklentisi olan partilileri küstürmeden süreci atlatmak önemliyken, seçime favori girmeyen aday ve partiler için meclis üyeliklerini doldurmak, hele toplumda saygın, tanınan adaylara teklif görütmek ve ikna etmekle geçer.

Torbalı CHPde Adayın İbrahim Öz’den, Ramazan İsmail Uygur’a dönmesiyle sıkıntı bir nebze atlatılmıştır. Sayın Ramazan İsmail Uygur Başkan, otoritesi, teşkilatın ve yönetiminin ‘biat’ etmiş duruşu sayesinde fazla zorlanmadan çalışacağı ekibini oluşturacaktır. Tahminen, CHP de asıl sancı İl Genel meclis üyeliklerinde ve sıralamada ortaya çıkacaktır. 5 meclis üyesinden 2’sini elinde tutan CHP, eğer belediye başkanlığını alamazsa bu sayı 1’e iner. Zira hatırlanacağı gibi, 2004 yerel seçimlerinde eğer Ak Parti sadece 111 oy daha alsaydı il genel meclis üyelerinin 5 tanesinden 3’ünü değil 4’ünü alacaktı. Torbalıda Ak Parti 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde aldığı oyu koruru yada aşarsa zaten bu kaçınılmaz.

Torbalı MHP de ise İl Başkan Yardımcısı Musa Serbest, inisiyatifi ele almış görünüyor. Gerek belediye meclisinde gerekse il genelde ciddi isimlerle karşımıza çıkabilirler. Çünkü teklif götürülen isimler kamuoyunda oldukça etkin kişiler.
İl genelde eğer Adem Didin gibi eski belediye başkan adaylarından birisi ve Hamit Soytürk gibi bürokrasi ve yetiştirdiği yüzlerce isimle bilinen, sevilen adaylara teklif aşamasındaki başka etkin isimleri ekleyebilirlerse, Akp’nin 4 İl genel çıkarmasını engellerler. Fakat 3’ünden çalmaları zor. Eğer 2004de ki Behçet Çınar’ın adaylığı sırasındaki oylarını %10 arttırmaları halinde CHP’nin 2 meclis üyesininden birisini hanelerine yazdırıp, 1’e düşürebilir.

Torbalı MHP güçlü bir meclis listesiyle girerse seçimden en az 3 meclis sandalyesi alarak çıkacaktır. Burdan MHP’nin az oy alacağını iddia ettiğim çıkmasın. Ama belediye meclis üyeliklerinde hesaplamalar ve oy dağılımı çok zor ve sonuç almayı güçleştirecek yapıdadır. Ben 52 binin üzerinde oy kullanımı olacağını ve Torbalılı seçmenden MHP’nin 8 bin üzerinde oy alması durumunda 3 üyesini meclise taşıyacağını tahmin ediyorum.

İl genelde Torbalı BBP ilçe başkanı Zülküf Güldoğan, kendi partisinden aday. Zülküf Güldoğan başkan sevilen bir kişi kendisine gelecek oy partisinin önüne geçecer tahminim. Bu durumda Zülküf Güldoğan başkana gelecek oylar MHP ve Akp havuzundan aktarılacaktır.

Torbalı Ak Parti de il genel meclis adaylarının belirleme süreci oldukça sıkıntılı geçecektir. 3 mevcut üyeden en az 2’si (Muzaffer Sekban ve Metin Şimşek) farklı isimlerden olacaktır. Dolayısı ile bu boşlukları doldurmak için ciddi bir yarış olacağını öngörmek zor değil. Mahmut Atilla Kaya’nın şu günlerde günleri sıkıntılı, geceleri uykusuz geçiyordur! Bunda birazda kendi siyaset anlayışının oluşturduğu zorlukların etkisi büyüktür. Siyasi algılama ve yöntemi süreci bugüne kadar taşınmıştır ama bu yöntem kitle ve kişilerin beklentilerini tamda bugünlere kadar ertelemekten başka bir işe yaramaz. Mahmut Atilla Kaya, kimseyi kırmadan bu barajı aşabilir. Meclis üyeliklerini, “artık seçimin galibi belli” dedirtecek isimlerle doldursa bile seçim sürecine çok çok yorgun girecek, şu günlerde enerji ve moralinin hayli yüklü bölümünü tüketecektir.

Torbalı Akp, 5 meclis üyesiden 2’sini kesin tekrar listelemeyecektir. Bu 3’e de çıkabilir. Elbette tüm partilerin üyelikler için artık, eski belde yeni merkezlerinde temsilini gözetmeleri kaçınılmazdır. Belde belediye başkanları ve belde başkanların böyle bir talebinin olması kaçınılmazdır. Her belde temsilcisi mecliste beldesini daha fazla üyeyle temsil etmek için kulis yapacaktır. Torbalı CHP ve Ramazan İsmail Uygur’un ise,
Halil Gülcü, Kazım Çelimli ve Hamit Cömert dışında pek ‘gitsin’ diyeceği meclis üyesi yok. Zaten seçim meydanlarına kendince başarısını, icraatlarını anlatmak üzere çıkan bir partinin ve adayının ekibinin çoğunu değiştirmesi söylemlerini zayıflatır. Sonra adama, “madem o kadar başarılısın, ekibinin ne kusuru vardı?” derler. Elbette meclis üyesi sayısının 2 katından fazlaya çıkmış olması eski üyelerin (il genel hariç) yerlerini korumalarını güçlendiriyor. Torbalı CHP için en önemli sorun, İbrahim Öz’ün tutumu olacaktır. Son genel seçimde Akp’nin ardına düşen parti için bu tavır çok önemlidir. Yine tahminime göre İbrahim Öz, şerhlerini ve dilinin uçundakileri muhtemelen partisine zarar vermemek ve yapısı itibari ile 29 Mart 2009 sonrasına kadar erteleyecektir.

Bu arada her aday gerçekten aday olmayabilir..! http://cenksarigol.blogspot.com/2007/07/her-aday-aday-mdr_19.html bazen çalışmanın kimin işine geldiğini görmek lazım.


Cenk SARIGÖL

10 Şubat 2009

Torbalı CHPde Ertan Çelik, Kimin Başkanı?

Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur yeni yaptırılan meydana Atatürk heykelinin sağına kendi, soluna hanımının heykelini yaptırmasıyla ulusal basına konu olmuştu. Yeni meydanda yapulan ilk resmi törende yani Heykel 2006 Yılında 30 Ağustos törenlerinde açılmış ve herkes şok olmuştu.
CHP - Torbalıda ErtanÇelik, Kimin Başkanı?

Dr. İbrahim Öz dü, Ramazan İsmail Uygur’du derken kaotik ve anti-demokratik, halktan kopuk bir süreçten sonra Torbalı CHP adayını belirledi. Hayırlısı olsun... Fakat bu süreçte gözden kaçan ve ne etik nede kendi parti tüzüğüne bağlantısız hareket eden CHP Torbalı ilçe Başkanı Ertan Çelik’in duruşunu ve tutumunu masaya yatırmakta yarar var.

CHPartisi tüzüğü, Madde-61 de Yerel Seçimlerde aday belirleme sürecini şöyle anlatmış;
Belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve il genel meclisi üyeliği seçimlerinde, parti adaylarının belirlenmesine ilişkin hususlar yönetmelikle belirlenir. Yerel seçimlerde, merkezden aday gösterme yetkisi, Parti Meclisi'nindir. Parti Meclisi bu yetkisini ilçe seçimleri için il yönetim kurullarına, belde seçimleri için ilçe yönetim kurullarına devredebilir. Bu halde yetkili kurullar seçimin yapıldığı çevredeki örgüt birimine danışır.

Madem CHParti'si Tüzüğü üzerinden gidiyoruz bakın CHP Parti tüzüğü, Madde-28 de İlçe Başkanı nasıl anlatılmış;
İlçe Başkanı, ilçe kongresince gizli oyla seçilir. İlçe çevresinde partinin temsilcisidir. İlçe yönetim kurulu’na, ilçe ve belde belediye meclisleri parti gruplarına başkanlık eder.
İlçe başkanı;
İlçe yönetim kurulu’nun, ilçe çevresindeki belediye meclisleri parti gruplarının, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkanları ve belde yönetim kurullarının, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma gruplarının; Tüzükte belirlenen ve üst kademelerce öngörülen görevleri başarıyla yerine getirmelerini, uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar. Bunun için Tüzük ve yönetmelik kuralları içinde gerekli girişimlerde bulunur.


CHP Parti tüzüğü, Madde-30, ilk 2 fıkrada ise İlçe Yönetim Kurulu’nun görevleri şöyle anlatmış;
İlçe Yönetim Kurulu, ilçe çevresinde partinin başarısı ve amaçlarının gerçekleştirilmesi için yapılacak çalışmaları düzenlemekle ve yürütmekle yükümlüdür. Bu amaçla;
A) Partinin ilkelerini, amaçlarını, Programını, politikalarını ve görüşlerini halka beğendirmek ve benimsetmek için çalışır. Bunlara ve partiye karşı yapılabilecek eleştirileri cevaplandırır.
B) Tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile, ilçe çevresindeki belediye meclisleri parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”

Bu maddelerden anlaşılacağı üzere İlçe Başkanı bulunduğu ilçede partisinin ve CHP - Parti Meclisi’nin (PM) temsilcisi, aldığı kararların uygulayıcısıdır. Bir belediye başkanı yada grubun adamı değildir. Partinin adamıdır. Partisinin belirlenen icraatlarının uygulayıcısıdır.

Dr. İbrahim Öz'ün adaylığının açıklanmasından sonra yaşanan olaylara baktığımızda CHP Torbalı ilçe Başkanı Ertan Çelik, İbrahim Öz’ün aday adaylığı başvurusunu kabul ederek bile büyük bir özveride bulunmuş, kendini aşmıştır! Bu tüzük bana göre demokratik normlara uygun olmasada, bu tüzüğün sahibi bir partiye ilçe başkanı olmuşsanız zaten bunları bilerek oradasınız demektir. Normal, demokratik siyasi partilerde parti yöneticileri teşkilatına, delegesine, üyesine hatta halka danışmadan, görüşlerini almadan aday belirlemezler. CHP de başta yapılan yanlış budur. Aday eğer yerel teşkilat, üye ve halkına sorulmazsa sorunlar kaçınılmazdır. Bunu CHP Torbalı ilçe teşkilatı kötü bir tecrübe ile yaşadı. Fakat sadece ilçemizde değil, ülkenin birçok CHP teşkilatında bu problemler oldu.

Süreç içinde eğer aday adayları CHP Torbalı ilçe teşkilatına, delege ve üyeye sorulsaydı ve bunun sonuçları ilçe başkanına paylaşılarak, Ramazan İsmail Uygur’un önde olduğu tespitine rağmen Dr. İbrahim Öz ismi genel merkezden dayatılsaydı tamam. O takdirde ilçe örgütünin görüşü istikametinde karar almayan merkeze kafa tuıtmakta, kendisini ve teşkilatının çiğnendiğini düşünerek isyan etmekte, dayatılan adayı kabullenmemekte haklı olabilirdi? Fakat CHP de adayın nasıl belirlendiğini en iyi kendisi bilir ki bunu biz bile aday belirlenmeden defaatle yazmıştık,
http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/denizokrasi-uygulamalar-chp-izmir.html

Doğrusu CHP Torbalı ilçe Başkanı Ertan Çelik’in yanlışı Genel Merkezin açıkladığı adaya ilk karşı çıkan olmasından ve kabullenememesinden, bizzat kendisinin merkezin kararına karşı veya belirlenen adaya karşı parti teşkilatını harekete geçirip, örgütlemesidir. Yoksa elbette parti tabanından gelen istek, görüş ve önerilerimerkeze iletmek, koordinasyonu sağlamakla yükümlüdür. Fakat bizzat kendisi parti tüzüğüne göre belirlenen adaya karşı çıkması etik değildir. Bu partinin değil, başka bir yerin adamı olduğunu gösterir. Eğer genel merkezin belirlediği aday için bizzat karşı propogandayı başlatan ve örgütleyen olursanız. Size, yani CHP Torbalı ilçe başkanlığına, aday adaylığı başvurusunda bulunan kişilere olan samimiyetinizi kaybedersiniz. Sizden önce durmanız, beklemeniz, partililerinizi, tehdit edenleri sakinleştirmeniz beklenirdi.

Yaşanan olaylar sırasında şimdi yine tüzüğe göre bize cevap vermekle yükümlü olan ilçe başkanı ve yönetim kurulu acaba,
İbrahim Öz ismi açıklandığı günün ertesi ilte teşkilatına 50-60 kişilik bir destekçisi ve adayı kabul etmiş partili olarak gelseydi ne olurdu? İbrahim Öz bu hareket içine girmeyerek aslında sizden beklenen gerginlik azaltıcı pozisyon mu takınmıştır?

Tüm bunlar bir yana, aslında ilçe kamuoyu mevcut Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur’un CHP Genel Merkezi tarafından niçin aday gösterilmediğini hala merak ediyor. Ben bugüne kadar birçok sefer yazdım
http://cenksarigol.blogspot.com/2008/11/ismail-uygur-ve-sedat-uzunbay-kal.html ama rica etsek bizimle resmi, CHP - PM şerhlerini paylaşır mısınız? Ramazan İsmail Uygur’u CHP - Genel Merkezi nezdinde gözden çıkaran ve İbrahim Öz’e göre düşük kalan meziyetleri nelerdi? Tüzüğünüzün 30. Maddesi (A) fıkrası uyarınca cevap verme yetkinizi kullanabilirsiniz..!

Yaşanan süreçten benim anladığım, mevcut CHP ilçe örgütü, tüzüğünde belirtildiği gibi genel merkezinin kararlarının uygulayıcısından çok, Belediye Başkanının direktiflerinin uygulayıcısı olmuş! Eee bu durumda Ekrem Bulgun il başkanı yapılmadı. Yani görev süreleri az daha uzadı!


Cenk SARIGÖL

7 Şubat 2009

Torbalıda Nerde Kalmıştık?

Torbalı CHPde Nerde Kalmıştık?
CHP adayını değiştirdi? İbrahim Öz aday olarak açıklanmadan aylar öncesi (4.5) Ramazan İsmail Uygur’un niçin aday olamayacağını yazdık durduk. Sebeplerini sıraladık. Bu sebeplerin hiç birisi taban ve CHP ilçe teşkilatı ve üyeleri odaklı değildi. Zira CHP ismi dışında halkla pek bağı olmayan partidir. Yazdıklarımız kendini 02/02/2009 tarihinde adayın açıklanmasıyla kendini gösterdi. Aday İbrahim Öz olarak açıklandığı gün yani bizim, 31 Ocak günü kaleme aldığımız ve CHP’in ilçemiz adayını açıkladığı gün gazetemizde yayınlanan,
Başkan Adaylığı ve CHP
http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/torbal-baskan-adaylg-ve-chp.html
başlıklı yazımızada, herkes bizim 4.5 ay önce ısrarla 5 yazımıza ana konu, 12 yazımızda değinmede bulunduğumuz,
Ramazan İsmail Uygur’un neden aday gösterilmediği?”
sorusunun karşılığını dolduruyordu. Biz ise CHP Genel Merkezi ve İl başkanı Kemal Karataş tarafından İbrahim Öz olarak açıklanan adaylığın kesinliğine inanılmaması gerektiğini, çünkü partinin bir halk partisi değil, kulis partisi olduğundan sonuçlarının heran değişebileceğini yazmaktaydık.

Maalesef CHP böyle bir partidir. Ak Parti ile arasındaki farkları sıraladığımız yazılarımızın birisinde CHP siyaset tarzının ismini “Den(iz)okrasidir
http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/denizokrasi-uygulamalar-chp-izmir.html olarak koymuştuk. Durum değerlendirmesi elbette yapacağız.
Mevcut Torbalı Belediye Başkanı ve HP belediye başkan adayı Ramazan İsmail Uygur, Torbalı CHP İlçe Bşk. Ertan Çelik’in süreç içindeki tavırları, particilik, etik ve demokrasi şablonlarıyla masaya yatıracağız. Lakin ondan önce Dr. İbrahim Öz’in adaylığının açıklandığı gün yazdıklarımızı sizlerle tekrar paylaşmak istedim;

CHP ve CHP’liler ‘Biat Kültürü’ hangi partide kılcal damarlara kadar sirayet etmiş gördüler! Chp adaylık sürecinde halkın, partilinin, delegenin hatta ilçe ve il yönetimlerinin yok sayıdığını, görmezden gelindiğini tek belirleyicinin CHP genel merkezi ve bir iki genel bşk. yardımcısının olduğunu müşaade ettiler. Ben yaptım oldu mantığı herkesin anlayacağı şekilde ortadadır. CHP’nin açıklayacağı aday kim olursa olsun artık sonuç değişmez. Tek kriterin genel merkezin ve başkan ve yardımcılarının iki dudağının arasında olan bir parti ne kadar demokrat olabilirki? Sonrada,
bu halk neden Akp’ye oy veriyor’ diye etraflarına bakıp, halka kızıyorlar...
Sonuçta atamayla aday belirlenen bir parti sözünü ettiğimiz...
DR. İbrahim Öz yapı olarak uzlaşmacı, hoşgörülü, birleştirici, yapıcı bir kişilik. Siyasi grupların, çıkar çevrelerinin aralarında kıvrılan omurgasız bir siyaseti tercih etmiyor. Fakat bu özelliği ona siyasete atıldığı partide avantaj değildir. Doğruysa bile rakibini kötülemek için görüp, hatalarını aktarmaz, genel merkez üzerinden, halkın olmadı referanslar aramaması Dr. İbrahim Öz’ü siyaseten güçsüzleştiriyor. Türkiyede olduğu gibi Torbalıda da rakibini tekmelemeden yapılan yapıcı siyasete hazır değil, seçmende öyle ama değişiyor hep hizip, kavgada istemiyor seçmen. Eleştiri istiyor, yapıcı, yolsuzluk ve usülsüzlükleri ifşa edecek bir dil...
Yinede temkinliyim. Parti CHP olunca, isimler ortaya halkın ve teşkilatların heyacanını ölçmek içinde atılmış olabilir! Kesin değil yani. Ramazan İsmail Uygur önce hakim olduğu ilçe teşkilatını kullanara, milletvekilleri, il ve genel merkez üzerinde baskı kurmaya çalışacaktır. Sözünü ettiğimiz parti CHP olunca hiçbirşey kesin değildir
.”

Kısaca,
"Genel Bşk. Deniz Bakal ne derse o?"
İnsanların gururu, onuru, siyasi ikbali, hiç önemli değil! Bunu gördük, yaşattılar. Gerek il, gerekse genel konğrelerinde gördüğümüz gibi bu partide şiddet ikinci dildir. İsyan ederseniz, rest çekmeyi bilirseniz, bunları yapacak militan bir kadro besliyor, istediğiniz yönde kullanabiliyorsanız harcanmanız zordur. İbrahim Öz’ün neden CHP tarzı siyasette başarılı olamayacağını yazmıştık... Deniz Baykal kült'ü bu partinin demokrasi ile kan uyuşmazlığı yaşamasına sebep oluyor..!

CHP’de muhalefetyapısının güçlü, iktidar hevesinin olmamasının sebeplerini işte bu kodlarda aramalıyız. Ha biz aradık, buldık ne olacak? Hiçbirşey. Kulis, salon, güç grupları, parti dengeleri üzerine siyaset inşaa etmekten kurtulamadığı sürece CHP muhalefet olmaya mahkumdur.

Ak Partiye kızabiliriz, eleştirebiliriz ama parti içi yapılanmada en demokratik parti olması, halk istek ve görüşlerine verdiği önemi gerek genel seçimlerde gerekse aday belirleme sürecinde gördük. 22 Temmuz Genel seçimlerinde mevcut milletvekillerinin neredeyse yarıdan fazlasını değiştirdi. İzmir’den örnek verelim. Bu dönem seçilecek yer veya sıralamaya giren iki milletvekili Zekeriya Akçam ve Tevfik Ensari mecliste değil. Oysa her ikisi özelliklede Akçam TBMM’nin en çalışkan milletvekillerinden birisiydi. Grup çalışmaları, Meclis Komisyonlarında en göze çarpanlardandı. Lakin parti üyeleri, teşkilatından, halkla yapılan anketlerden not alamadılar ve milletvekili değiller. Atilla Kaya’nın adaylığı netleşmeden öncede yazdığımız 29 Aralık 2008 tarihli yazıda aynen şu cümleleri kullnmışız;
http://cenksarigol.blogspot.com/2008/12/torbalda-siyasi-alglama.html

“...Asıl adaylık süreci halktan gizli ve problemli olan partinin CHP olduğunu aktardım. CHP kulis partisidir. Halkın, CHP üyesi ve delegesinin adaylık sürecinde dahli yoktur! CHP Belediye Başkan A. Adayı İbrahim Öz bu yüzden atını demokratik teamüller içinde doğru, CHP içinde yanlış sürüyor. İsminden başka ’Halk’ ilişikliği kalmamış CHPde İbrahim Öz olanca sıcaklığı ve halkçılığı ile Sivil Toplum Kuruluşlarını, belde ve köy kahvelerini ziyaret ederek, halk tipi siyasetçi olduğunu gösteriyor. Lakin yaptıklarının doğru algılanabilmesi için CHP Merkezininde halk duyarlılıklarına açık olması gerekir. Bunun için kendisinin halk içinde ve sokakta yaptığı hiçbir çalışma adaylık sürecine katkı sağlamayacaktır. Çünkü CHPde aday halka sorulmaz, dayatılır!Aday adaylığı süreci demokratik bir yarıştır. Birinci kademede Aday Adayları birbirleri ile yarışır. Proje ve fikirlerini, kendilerini, önce parti delege, üye ve yöneticilerine anlatırlar, onları ikna etmeye çalışırlar. AKPde sürece halk ve seçmende dahilken, CHPde bırakın halkı kendi üye ve delegesi bile pay sahibi değildir.

Nasıl doğrumuymuş? İlk önce İbrahim Öz ilçe CHP’lilerine genel merkez tarafından dayatıldı. Çünkü ortada halk tabanlı bir değerlendirme yoktu. Sonra CHP ilçe teşkilatı kendi adayını Ramazan İsmail Uygur'u CHP Genel Merkezine dayattı? Burda sorarım size ‘Halk’ nerde? Bu arada son cümlede sunu ekleyeyim. İlçe teşkilatı Ramazan İsmail Uygur’a olan biat’ını Genel Merkezine rağmen fazlasıyla gerçekleştirdi. Filim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Aziz Kocaoğlu'nun çabalarıyla çevrildi. Ama sanmayın ki ömrü uzun! CHP hiyararşisi ve “Den(iz)okrasi” bunu kaldırmaz...
Cenk SARIGÖL

4 Şubat 2009

Çakallar’ı Düzeltelim

Torbalı Çakallar Köyünde Torbalı Belediyesi Amirlerince Yapılan Villa Görünümlü Köyevleri!
Çakallar’ı Düzeltelim

Dün Çamlıca (Çakallar) Köyü’nde Torbalı Belediyesi Fen İşleri Sorumlusu Yusuf Balık ve Ruhsat ve Denetim Müdürü İlyas Çimen’e ait Çifte Villaları konu alan “Balık Baştan Kokar http://cenksarigol.blogspot.com/2008/11/balk-batan-kokar.html isimli yazımızda kamuoyunu yanlış yönlendirdiğimiz ve Yusuf Balık ile İlyas Çimen aleyhine asılsız iddialarda bulunduğumuz iddia edilerek, Noter kanalıyla gönderilen düzeltme isteğini ve düzeltmeyi http://cenksarigol.blogspot.com/2009/02/duzeltmek-ne-mumkun.html sizlerle paylaşmıştık. Düzeltme diye gönderilen yazının girişinde,
İlyas ÇİMEN hakkında gerçeğe aykırı., suçlayıcı, rencide edici ve yasal dayanaktan yoksun iddia ve yorumlar” cümlesi kurulmuş. Oysa ben düzetmek için yola çıkılan yazıda asla açık (isim ve soy isim) olarak,
İlyas Çimen” ve “Yusuf Balık” ibaresi ve işareti kullanmadım. Burada sevgili okurlarım ve değerli Torbalı halkını engin anlayışı, kavrama ve analiz yeteneğini kutlarım.

Düzeltememe maddelerini sırayla ele alalım;

Düzeltme Madde 1)
“...Çamlıca Köyündeki konuttan yine kasıtlı olarak 'koskoca vilalar' olarak sözedilmiş ve konutta ‘Belediye malzeme ve kaynaklarının kullanıldığı’ yorumu yapılmıştır. Yanlı haberde sözü edilen yapılardan yalnızca bir tanesi müvekkilindir. Birçok eksiği bulunan tek katlı iki odalı köy evinin taşı,toprağı,işçilik dahil tüm giderleri müvekkilin öz kaynaklarıyla yapılmış olup haberdeki ‘köpek kulübesi’ kesinlikle müvekkile ait değildir. Beledive kaynakları kesinlikle kullanılmamıştır... yalnızca yetkili makamlara belgeleriyle hesap vermiştir vermeye de hazırdır. Müvekkile yöneltilen suçlamalar ile ilgili olarak bugüne dek aleyhine hiçbir idari ve adli yargı kararı çıkmamıştır.

Bizim Cevabımız;
Konu olan yazımın hiçbir yerinde Köpek Klübesinin Torbalı Belediyesi İşçilerine taşıtılması dışında, Torbalı Belediyesi Malzeme ve Kaynaklarının kullanıldığını yazmadım! Kır / Koruluk Kahvesi ile aynı cins malzeme ve aynı duvar ustalarının çalıştığını yazdım. Bu konuda bir yalanlama gelmediğine göre doğrudur!
“Tek katlı köy evi” tanımı size aittir. Burası çatı / batar katlı bir villadır. Biz kamuoyu yararına maddi bir karşılık beklemeden yıllardır ilçe halkı ve okurlarımızla düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Köpek Klübesi eğer İlyas Çimen’e ait değilse, Yusuf Balık’a aittir. Hadi siz bunu biliyorsunuz. O köpek nerden bilecek yapışık villalardan hangisini koruyacağını? Doğudaki mi İlyas Çimen’e ait yoksa batıda olan mı? sonuçta ortak fayda sağlamayacak mı size? Elbette yetkili makamlara hesap vereceksiniz. Buna mecbursunuz. Ama bizim köşemizde istediğimiz faturalarıda düzeltme zarfına koysaydınız ya? Postacı ekstra ücret mi talep etti? Bazen sizin üstünüzün hakkınızda verdiği kararlar halkın vicdanında kabul görmeye bilir.
..
Düzeltme Madde 2)
...Müvekkilimin bahçesinde ‘dalgıç’ yoktur, sondaj yapılmamıştır, müvekkil, İzsu'dan tarımsal abonelik alarak bahçesinde ‘damlama yöntemi’ ile son derece basit ve su tasarrufu sağlayan bir sistem kullanmaktadır. Haber konusu evinin ‘ruhsatının nasıl alındığı’ sorulmaktadır, gerek inşaat gerekse oturma ruhsatları mevzuata uygun olarak alınmıştır. Alınmaması mı gerekirdi?”

Bizim Cevabımız
;
Dalgıç olmadığı doğru. O konuda yanılmışım. Ama villa fotosunda ön cephedeki çimleri görünce bunların şebeke suyuyla yetiştirilmiş olabileceğine ihtimal vermedim. Bir akıl yürütme yaparak, merkezde şebeke suyuyla araba yıkayan vatandaşa, dükkanının önünü sulayan esnafa ceza keseceğini bağıran Torbalı Belediyesinin kendi personeli böyle bir hata yapmaz diye düşündüm. Hemen sonra villalara Çamlıca Köyünden su şebekesi çekildiğini öğrendim. Tahminen götürelen Torbalı Belediyesine ait komprasör, Çakallarlı hemşehrilerimizin içme suyu pompasını açmak içindir. Oldu olacak Torbalı Belediyemiz Çakallar’ı 'Örnek Köy' seçip, her yerindeki aksaklıkları, eksiklikleri düzetsin. Damlama su yöntemiyle tesisat yapılmış. Aynı yöntem birde nerde var? Torbalı Belediyemizce ihale edilen, İzmir – Aydın asfaltı orta refüjünde... Kim yapmış aynı Çifte Vilların çim sulama tesisatını? Aynı firma yada kişi... tabii parası ödenmiştir canım, aksi aklıma bile gelmez. Ruhsat konusuna gelince elbette alacaksınız. Ama o ruhsat ve eklerini görmek isterim. Batar yada çatı katı dahilmi diye...

Düzeltme Madde 3)
“Yazıda, ‘Acaba seçilmiş belediye başkanımız hasta değil görevinin başında olsaydı bu terbiyesiz , görevde suistimal içeren hareket yine cezai karşılığını bulur muydu? Hiç sanmıyorum... Zira tam tersine iktidarlarında zenginleşen bürokratların korunması yolu seçilmişti ! Benim fikrim bu ama Ramazan İsmail Uygur görevinin başında olsaydı bu belediye arsızlarının koltuklarının koltukları bile soğumazdı’ ‘...çünkü bunlar usulsüz iş yapmayı bildikleri kadar bir de gazetecilere dava açmayı ve suç duyurusunda bulundurmayı çok iyi bilirler’ şeklinde yorumlarla ‘Belediyede yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı’ iddiaları vurgulanarak siyasi rant uğruna Belediye görevlisi müvekkilime türlü hakaretler edilerek kişilik hakları zedelenmiş, kendisine yayınlarınızla tam altı kez saldırılmıştır. Yolsuzluklar ve usulsüzlüklerle mücadele etmenin ‘basın açısından da’ yolu ‘hukuku ve hakları hiçe sayarak haber yapmak’ olmamalıdır. Hakları ihlal edilen müvekkilim de hukukun üstünlüğüne inanarak haklarını elbette yasal yollardan arayacaktır. Doğruluğu araştırılmadan, yanlı yapılan haberlerle kamuoyu ve okurlarınız yanlış bilgilendirilmiş, müvekkil aleyhine aldatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Bizim Cevabımız;
Bu maddeyle gurur duyuyorum. Sanki bana “Cenk Sarıgöl yazdıkların, dediğin çıktı” demek isteniyor! Göreve iadeden felan bahsediliyor. Farklılı mı oldu ki? Dava açmayacakmısınız? Suç duyurusunda bulunmayacak mısınız? Açın öğrenelim gerçekleri, mahkeme tarafından incelensin, şahitlerimiz dinlensin, araştırma isteyelim. Ben haber yapmadım, köşe yazdım. Şaşırmayın. Her Torbalı ve ülkede ki köşe yazarı gibi haberi yorumladım ve edindiğim bilgilerle görüşlerimi okurum ve ilçe halkıyla paylaştım.

Tüm bu düzeltme diye gönderilen metinde iki yazımda aynen soruduğum aşağıdaki soruların cevabı yok. Rica etsem açıklık getirme zahmetinde bulunur musunuz?
Torbalı Belediyesince yaptırılan Koruluk Kafe / Kır Kahvesi ile aynı taşlarla cephe kaplaması yapılan, aynı taş ustalarına yaptırılan vilların sahipleri bizlere bu ustaların ve taşı aldıkları firmanın (Bayındır olması lazım) faturalarını ibraz edecekler mi? Yoksa Koruluk Kafe’nin yanında bunlarda aradan çıkarıldı mı? Belediyeye bu taşların m2’si kaç paradan, Çifte Villalara kaç paradan alındı? Ustalar işçilikleri Koruluk Kafede kaç paradan, Çifte Villarda kaç paradan işledi?http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/denizde-imen.html
Torbalı Belediye İşçileri tarafından Villalara Köpek Kulübesi taşındığı Sırada Çekilen Fotoğraf

Diğer yandan ortak kullanım alanları olan yapışık, avlusu ortak, iki villanın bahçesine Torbalı Belediye işçilerine getirtilen köpek külübesinin sizin olmadığınızı söylemenizi anlarımda, bunu bizden, okurlarımdan, vatandaşın anlamasını beklemeniz tuhaf doğrusu! Sizin değilse Yusuf Balık’ındır. Sonuçta ortak fayda için getirildi oraya külübe. O zaman insan ortak ev yaptırdığı komşusunu karalar mı? Nasıl yüzüne bakar sonra..!? Vilalarda kuzeyden tek katlı izlenimi versede güneş alan güneyden epey bir villa ha... eh biz ‘VİLLA’ siz, ‘KÖYEVİ’ deyip durmayalımda ortak bir noktada buluşalım. Bundan sonra buraya “VİLLA GÖRÜNÜMLÜ KÖYEVİ” diyelim! “DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN” misali, nasılsa Villa görünümlü köyevlerininde dış cephesi eskitilmiş taş kaplı değil mi ama?

Gündem: “Uygurlar mı? Onlar Çin işkencesinde inleyen müslüman kardeşlerimizdir. Allah bildiği gibi yapsın!


Cenk SARIGÖL

3 Şubat 2009

Düzeltmek Ne Mümkün

Torbalı belediyesi Fen İşleri Md. Yusuf Balık'ın, Başkan Vekili Mehmet Kurt tarafından görevden alınmasına sebep olan, belediye işçilerine villasına köpek kulübesi taşıtma olayı bu fotğrafla gündeme gelmişti. Bitişik Çifte Villalar'ın diğeri ise Torbalı Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü İlyas Çimen'e aittir. Yusuf balık daha sonra mevcut başkan Ramazan İsmail Uygur tarafından göreve iade edilmişti.
Düzeltmek Ne Mümkün


24 Ocak tarihinde gazetemiz yazarlarına ve muhabirlerine Torbalı Belediyesi
Ruhsat ve Denetim Müdürü, İlyas Çimen
Vekili Av. H. Dicle Turan vasıtasıyla Noter kanalıyla gönderilen düzeltmeyi! okumuş ve aynı gün kaleme aldığım, “Denizde Çimen” başlıklı yazımın içinde
http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/denizde-imen.html şöyle bir cümle kurmuştum; “Doğrusu kıskandım. En kısa zamanda bende bir düzeltme istiyorum! Hem şimdi yazdıklarıma cevap olarak hemde daha önce yazdığımız ‘Balık Baştan Kokarhttp://cenksarigol.blogspot.com/2008/11/balk-batan-kokar.html isimli köşemize...” Rabbimden daha hayırlı şey dileseymişim demiyecem, bundan hayırlı şeyler çıkacak umuyorum. Zaten bu günlerde dualarım yerini buluyor..! Her neyse aşağıdaki bir maddesi kısmen doğru metni aynen sizlerle paylaşıyorum. Metin üzerine bizim düzeltme ve taleplerimizi içeren yazı 05/02/2009 tarihinde nasipse burada çıkacak. Fakat dikkatli okurlarından da gözünden kaçmıyacağı şekilde “Balık Baştan Kokar” başlıklı yazımızda gerçekten cevabını istediğimiz sorular ortada dururken sayın İlyas Çimen bize yeni yazı konuları çıkaracak düzeltme! gönderdi. Bununla bize yeni yazı konuları çıkarmıştır. Kendisine derin teşekkürü borç bilirim! Resmin altında bulunan yazıyı iyi okumak gerek, 05/01/2009 Perşembe günü cevabımızın temeli olacak...



Torbalı Belediyesi,
Ruhsat ve Denetim Müdürü,
İlyas Çimen
Vekili Av. H. Dicle Turan
vasıtasıyla Noter kanalıyla gönderilen düzeme Metni;




"Gazetenizin 24.11.2008 Tarihli nüshasının altıncı sayfasındaki "Meydan-ı Cenk" köşesi yazarı Cenk Sarıgöl'ün "Balık Baştan Kokar " başlıklı ve aynı gün internet sayfanızda yayınlanan, "Torbalı Belediyesinde görev değişikliklerine giden süreçte gazetemize yansıyan, Belediye işçilerine köpek kulübesi taşıtma kapak oldu.." şeklinde başlayan Müvekkilim İlyas ÇİMEN hakkında gerçeğe aykırı., suçlayıcı, rencide edici ve yasal dayanaktan yoksun iddia ve yorumlara ilişkin haberleriniz karşısında kamuoyunun "doğru bilgilendirilmesi" amacıyla aşağıdaki düzeltmelerin yapılması zorunlu olmuştur:
1) 19 Kasım'dan bu yana gazetenizde çıkan "müvekkil İlyas Çimen aleyhine, yolsuzluk ve usulsüzlük haberleri" ne dayalı 24.11.2008 tarihli yazıda asılsız haberlere konu olan iki göz odadan ibaret Çamlıca Köyündeki konuttan yine kasıtlı olarak "koskoca vilalar" olarak sözedilmiş ve konutta "Belediye malzeme ve kaynaklarının kullanıldığı "yorumu yapılmıştır. Yanlı haberde sözü edilen yapılardan yalnızca bir tanesi müvekkilindir. Birçok eksiği bulunan tek katlı iki odalı köy evinin taşı,toprağı,işçilik dahil tüm giderleri müvekkilin öz kaynaklarıyla yapılmış olup haberdeki "köpek kulübesi" kesinlikle müvekkile ait değildir. Beledive kaynakları kesinlikle kullanılmamıştır. aksi yöndeki haber ve yorumlar yanlı ve iftiradan ibarettir. Bedelini ödemeden hiçbir kişi ve kurumdan mal ve hizmet almayan müvekkilim şahsıyla ve sorumluluklarıyla ilgili her konuda yalnızca yetkili makamlara belgeleriyle hesap vermiştir vermeye de hazırdır. Müvekkile yöneltilen suçlamalar ile ilgili olarak bugüne dek aleyhine hiçbir idari ve adli yargı kararı çıkmamıştır.
2) Haberde "üstü kapalı bir yazıdan aklımda kalanlar ..." denilerek müvekkilimi ciddi olarak suçlayan ancak soyut ve ciddi olmayan yorumlar yapılmış, "... beyler bahçelerine dalgıç yaptırmış... Hadi bakalım yetkililer araştırın,o pompanın ruhsatı var mı ?"denilerek "müvekkilin bahçesine su kuyusu açıldığı dalgıç yapıldığı "gibi aslı ve maddi gerçekliği olmayan bir iddia ortaya atılmıştır. Müvekkilimin bahçesinde "dalgıç" yoktur, sondaj yapılmamıştır, müvekkil, İzsu'dan tarımsal abonelik alarak bahçesinde "damlama yöntemi" ile son derece basit ve su tasarrufu sağlayan bir sistem kullanmaktadır. Haber konusu evinin "ruhsatının nasıl alındığı" sorulmaktadır, gerek inşaat gerekse oturma ruhsatları mevzuata uygun olarak alınmıştır. Alınmaması mı gerekirdi?
3) Yazıda, "Acaba seçilmiş belediye başkanımız hasta değil görevinin başında olsaydı bu terbiyesiz , görevde suistimal içeren hareket yine cezai karşılığını bulur muydu? Hiç sanmıyorum...Zira tam tersine iktidarlarında zenginleşen bürokratların korunması yolu seçilmişti ! Benim fikrim bu ama R.İsmail Uygur görevinin başında olsaydı bu belediye arsızlarının koltuklarının koltukları bile soğumazdı" "...çünkü bunlar usulsüz iş yapmayı bildikleri kadar bir de gazetecilere dava açmayı ve suç duyurusunda bulundurmayı çok iyi bilirler" şeklinde yorumlarla "Belediyede yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı" iddiaları vurgulanarak siyasi rant uğruna Belediye görevlisi müvekkilime türlü hakaretler edilerek kişilik hakları zedelenmiş, kendisine yayınlarınızla tam altı kez saldırılmıştır. Yolsuzluklar ve usulsüzlüklerle mücadele etmenin "basın açısından da" yolu "hukuku ve hakları hiçe sayarak haber yapmak" olmamalıdır. Hakları ihlal edilen müvekkilim de hukukun üstünlüğüne inanarak haklarını elbette yasal yollardan arayacaktır. Doğruluğu araştırılmadan, yanlı yapılan haberlerle kamuoyu ve okurlarınız yanlış bilgilendirilmiş, müvekkil aleyhine aldatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 23.01.2009




Torbalı Belediyesi,
Ruhsat ve Denetim Müdürü,

İlyas Çimen
Vekili Av. H. Dicle Turan

2 Şubat 2009

Ne Olacak Ramazan İsmail Uygur’un Hali?

Torbalı Cumhuriyet Mahallesi - Sevgi Yolu, tarihi çınarlı yol
Torbalıda Ramazan İsmail Uygur’un Ahvali

Dr. İbrahim Öz, CHP'nin İzmir - Torbalı Belediye Başkan Adayı olarak açıklandı. Yani Ramazan İsmail Uygur, mevcut, CHP'li Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur tekrar aday gösterilmedi. Ne yalan yazayım bende şaşırdım!

Sayın Ramazan İsmail Uygur’un aday olamayacağının ilk sinyalini 10 Ekim tarihinde kaleme aldığımız “İsmail Uygur konusunda tereddütlerim var” alt başlığı içinde sıralamıştık. Neredeyse 4 ay önceden Ramazan İsmail Uygur’un neden aday olamayacağı yönünde kısa uzun 5 yazımızda değinmişiz. http://cenksarigol.blogspot.com/2008/10/aizi-kocaolu-tekrar-aday.html

"Peki bunları biliyoruz zaten. Okumuştuk, hatırladık..! Sende yazdın. O zaman ne diye şaşırdın?
” sorusu ortaya çıkacaktır. Aslında 30 Ocak 2009 tarinde CHP Gen. Mer. Kulislerinden aldığım duyum ibrenin Ramazan İsmail Uygur’u gösterdiği yönündeydi. Oysa ben il Bşk. Kemal Karataş’ın Ramazan İsmail Uygur’u istemediğini, İzmir Büyük şehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ise “olsa fena olmaz” tavrı ile çokda ısrarsız hareket ettiğini duymuştum. Hatta bu durumu sezen Ramazan İsmail Uygur’un,
Ben olmayacaksam Sedat Uzunbay olmalı!
gibi alternatif gösterici sözlerinin bile doğru-yanlış olduğu gelmişti.

Aziz Kocaoğlu zaten Ankara'dayken, geçen Perşembe (29 Ocak 2009)Perşembe CHP Genel Merkezine (Ankara) gelen Ramazan İsmail Uygur ve burda olan İzmir Büyükşehir Belediye başkanı ve CHP başkan adayı Aziz Kocaoğlu’nu ve bazı Chp Parti meclisi (PM) üyelerini ikna ederek, ismini neredeyse kesinleştirdiği duyumunu aldığım için. Pazar günü internet sitelerine düşen ve Sevim Olgun’un büyük bir muhabirlik başarısı ile öğrendiği “Dr. İbrahim Öz aday” haberi beni şaşırttı. Meğer benim yoğun iş temposundan mesefali olduğum günden Kemal Karataş’ın Ankara’ya gelmesiyle değişmiş, pusula ibresi 180 derece dönmüş..! http://cenksarigol.blogspot.com/2008/11/aziz-uygur-uzunbypas.html Yinede temkinliyim. Parti CHP olunca, isimler ortaya halkın ve teşkilatların heyacanını ölçmek içinde atılmış olabilir! Kesin değil yani... umutsuz olmayın hey ey hey...

Dr. İbrahim Öz aday

Sayın İbrahim Öz’ün farklı bir siyasetçi olduğunu, eğer Ramazan İsmail Uygur’un doğruluğu kanıtlı yanlışlarını dillendirmesi, raporlaması durumunda daha çok şansı olacağına inanıyordum. http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/torbal-baskan-adaylg-ve-chp.html Fakat bunu yapmadı. Zaten Dr. İbrahim Öz referansları daha güçlü olduğu, Torbalı CHP Teşkilatı %100 destek verecek diye aday belirlenmedi. Bu tamamen CHP Genel Merkezi ve İzmir güç dengelerinin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Şimdi öğreniyorum ki, Dr. İbrahim Öz genel merkezine sunduğu özgeçmişini kısa tutmasına rağmen Ek’leri kabarık bir dosya sunmuş. Görev yaptığı yerlerde kurum, kuruluş ve üstlerinden aldığı başarılar, takdirler, taltifler, ödüller, onur ve tebrik belgeleri var. Referas kısmına ise sadece şunu yazmış Dr. İbrahim Öz, “tüm hastalarım”. Sonrasında CHP Genel Merkezinin başta Afyon olmak üzere Dr. İbrahim Öz’ün cv’sinde belirttiği tüm görev yeri CHP teşkilatlarından hakkında bilgi toplanmış.

Sedat Uzunbay'ın neden CHp P'den uzaklaştırıldığını, milletvekili listesine dahi alınmadığını, Ramazan İsmail Uygur’un neden aday olmadığını, tekrar sıralamaya luzum yok. http://cenksarigol.blogspot.com/2008/11/ismail-uygur-ve-sedat-uzunbay-kal.html Ben onu neredeyse 4 ay önce yazdım ve olmayacağı yönünde ısrarla görüşlerimi, nedenlerini belirttim. (bazıları kapak yapıp kapatmadan içine bunuda eklemeyi bi zahmet unutmasın! Ben koymak zorunda kalmayayım)... Nasılsa benim 3-4 ay önce yazdıklarım sık sık tekrar edilecektir..! gelelim yazımızın konusuna;

Ne olacak bu Ramazan İsmail Uygur’un durumu?
Ramazan İsmail Uygur önce hakim olduğu ilçe teşkilatını kullanara, milletvekilleri, il ve genel merkez üzerinde baskı kurmaya çalışacaktır. Bu tahminen gelecek hafta başına kadar sürer. Elbette bu süreçte genel merkezin açıklanan Dr. İbrahim Öz kararında yumuşama görülür ama geri adım olmazsa ikinci aşamaya geçilir. İkinci aşamada Ramazan İsmail Uygur ve teşkilatındaki destekçileri retleşmeye gider! “genel merkeze desteğin çekileceği sinyalleri gönderilir. yani İbrahim Öz’ü desteklemeyiz” buna paralel ve uzlaşılabilir isim olarak, Sedat Uzunbay ismi ortaya sürülür.

CHPde Genel Merkezin bir adım geri atması, kendilerininde bir adım geri vites göstermesi gibi uzunbay isminde uzlaşma isterler. Tahminen bu soğuk savaş 13 şubat’a kadar sürer. Eğer bu tarihe kadar sonuç alınmazsa Ramazan İsmail Uygur, teşkilattan destek verenler, taraftarları, Sedat Uzunbay özellikle Torbalı Ticaret Odası Seçimi (16 Şubat) sonuçunuda gözeterek, (özellikle Muzaffer Sekban kazanırsa) BAĞIMSIZ adaylığını açıklar! Bu arada süreç devam ederken Ramazan İsmail Uygur taraftarları ve CHP’liler olarak kırılma ortaya çıkar. Yani uzlaşmacı kişiliği ile İbrahim Öz teşkilattan çok kişinin kırgınlığını, hayal kırıklığını tamir eder. Özellikle parti yöneticilerinden bazıları “Genel Merkezimizin kararını sorgulayabilir ama karşı çıkamayız” diyerek, Ramazan İsmail Uygur saflarını bozarlar...

Mevcut Partiler ve Adaylarının Durumuna bakalım;
-MHP’nin bizzat genel başkan Devlet Bahçeli tarafından açıklanan adayı Torbalı esnaf Odası Başkanı Sezai tamer “Hastalık” bahanesi ile hakaret eder gibi çekildi...
-DP daha aday açıklamadı,
-SP aynı... maksat boş kalmasın adaylık!
-DSP farksız!
-BBP farksız...
Sonuçta Ramazan İsmail Uygur seveni sevilmeyeni ile güçlü bir isim ve bu isimle CHP ile Ak Parti arasında geçeceği kesin olan bir yarışa iddialı bir şekilde katılabilir. Üstelik başarılamayan Torbalı MHP, BBP, DP, SP ve DSP'nin "koalisyon adayı" olarak toparlayıcı isim olmasıda muhtemeldir.
Siz bana bakmayın ben anlamam bu işlerden, zaten ben Torbalı’dan uzağım, anlamam. Durmadan bize gazetecilik dersi veren, daha önce “benim çalıntı yazdığımı söyleyip, ispatlamayan şerefsiz ve biteviye haysiyet düşkünüdür” çağrısı yaptıklarımı ama hala üzerlerinde bu etiket yapışık dolaşanları okuyun! Hassasın görüşleriyle Nirvana’ya çıkarsınlar sizi...


Cenk SARIGÖL