20 Temmuz 2007

Her Aday Aday mıdır?

Naylon Aday
Bazılarının midesi geniştir. Yediği yerin yakışmasının, komik duruma düşmesinin önemi yoktur!
Şimdiye kadar bir çok seçim geçiren ve siyasetle ilgilenenler harici pek bilinmeyen bir gerçektir aday olmayan adaylar! Bazen öyle durumlar olur ki aday olanlar bile gerçekten aday olduklarına samimiyetle inanırlar. Siyaseti sadece oy kullanma işlemini yerine getirmek bilen yada o kadar ilgilenen vatandaşların görünenin arkasında gerçek aramak gibi bir çabaları olması da beklenemez.

Peki aday olmayan adaylar yada kazanmamak için aday olan aday ne yapmak ister? Amaç hedef şaşırtmaktır, seçmeni yanıltmaktır, mevcudu devam ettirmek için bir eylemdir yapılan. "Mevcudu devam ettirmek" bazı okuyucumuza açık gelmeyebilir. Şöyle ki her hangibir mevkide iktidarı elinde bulunduran güç, muhalefet hareketlerini de kontrolu dahilinde bulundurmak için aslında kendi adamı olan isimleri (akraba, eş, dost, arkadaş), kendisine rakip olarak, ortaya çıkarır. Bu şunu sağlar kendi adamı olan aday ilerde ya onun lehine çekilir yada gerçekten kendisine ciddi bir rakibin oylarını bölecek şekilde seçime asılır. Bu öyle bir muhalefettir ki en serti, en kabası kof adaylar tarafından yapılır. Çünkü olay danışıklı döğüş olduğundan, en koyu hatta hakaratamiz eleştiriler bile yöneten konumunda olan için gülücüklerle onaylanır. Bu gülücüklü onaylamalar da genellikle tenha ve bizbize olan yerlerde espriler eşliğinde gerçekleşir. Fakat gerçek rakip olarak gösterilmesi gereken naylon adaylara en katı eleştiriler de mevcut yöneticiler tarafından yapılarak, şike rayına oturtulur.

Çoğunlukla naylon adaylar içinde bulundukları kumpası görecek ferasetten yoksun olurlar. Zaten görmek isteseler dahi çevrelerinde onlara akıl hocalığı yapan ve en büyük desteği verdiğini belirtenlerle kuşatılmıştır. Ayna görevi yapan bu çevre destekçiler, naylon adayı öyle pohpohlar ki aday arkasına bu kadar önemli kişiyi almasına şaşırmaz ve dahi kendinde özel güçler olduğu hissine bile kapılabilir. Gün gele seçim tarihi geldiğinde bu naylon aday arkadaşımız neye uğradığını şaşırır çünkü çevresinde onca şişirenden kimseler kalmamıştır. Çıkıp aslanlar gibi mücadelesini yapmıştır ama yağ başka birinin ekmeğine sürüldüğünden karnı doyan yine aynı güçler olur.

Değerli okurlarımdan böyle karışık ve çetrefilli yazılar yazdığım için af beklerim. Lakin yeni basın kanunu ile o kadar çok davayla şereflendik bilemezsiniz. Bunun için sadece kendimizi yasa çenderesi dışında tutmak arzusu ile yazılarımızı hep bir kapak eşliğinde sizlere ulaştıracağım. Kapağı kaldırma ve altındakini görmek sizin elinizde... Okurumla aramda ayrı bir dil, bir şifre oluşturma telaşındayım ki bu ilk çalışmalarda çok zorlananlar olacaktır. Hatta şifrelemeyi çözemediği için aynı köşeden haberleşenlerden ayrı düşme olasılıkları da muhtemel. Ben anlatmak istediğim olay, olgu, kişi ve kurumların çevresinden dolaşırken sizden beklediğim çemberin ortasında ki anlatılmak isteneni anlamanız.Gelelim naylon aday meselemize, bu arkadaşlar genellikle kendilerini ve potansiyellerinin farkında değildir. Sadece oyuna bir piyon olarak monte edildiklerinden kendilerinden fazlaca da vasıflı olmaları beklenemez.

Kendilerinden istenen görevlerini yapıp kafa karışıklığını gerçekleştirerek, muhalif oyları bölmektir. Bu göreve liyakat görterdikleri oranda pohpohlanmaya ve gündemi işgal etmeye devam ederler. En kötüsü de naylon adayın samimi, saf, güzel, candan olduğu durumlardır ki bu durumda gerçeği gören merhametli çevresi dahi arkadaşım rezil olmasın fikri ile hareket ederek, oyunun rengini seçer ve sonuçta ona oy vererir ki bu naylonu çıkaranların kıskacından çıkamamış demektir.

Naylon adayların gönüllüleri ve ne yaptığını bilenleri ise amacı ve stratejiyi bizzat birinci ellerle koordineli olarak gerçekleştirdiğinden daha bilinçlidir fakat samimiyetsizliği hemen farkedildiğinden pek itibarları yoktur. Daha ileri de bu itibarlarını büsbütün kaybederler ve işe yaramıyacak hale geldikten sonra gören gözlerin yüz çevirdiği bir kişilik olurlar. Fakat bu bilinçli naylon adaylar bu işe genelde maddi çıkarları için atılırlar, amaç reklam yapmak, mevcut güçün devamı halinde yeni kazanç kapılarının açılması ana hedeftir.

Genellikle bu tipler bir koyup, 5 alma isteği ile doludur. Buna rağmen en az masrafla badire geçmek için seçim masrafları ikinci eller tarafından tedarik edilir. Bu maddi olarak mümkün olmuyorsa reklam giderleri, tanıtım giderleri sevenleri! tarafından karşılanırken, şık fotağraflı afişlerin belediye binalarının altında basıldığı bile dillere dolanır. Gözlüklü adaylar genellikle ya gözlüklerini çıkararak, yada çamsız gözlük çerçeveleri ile poz verirler afişlerden seçmene... Gözlüğünü çıkarmak şu şekilde bile anlaşılabilir; "bak ben önümü göremiyecek kadar özürlü değilim"

En kötü naylon aday ise 'ne oldum delisi' tiplerdir. Bunlar için önemli olan sadece aday olmaktır. Bir yerden emir almaktan ziyade acaba yola çıkınca bende adam yerine konulurda bir yerlerin dikkatini çekerek, emir alacak mertebeye ulaşırmıyım telaşı vardır bünyelerinde... Bir yerlerden veya sempati umdukları koltukların direktifi olmadan ortaya çıktıklarından arkalarıda boştur. DonKişpt gibi kendi kendilerine görev biçerler ve saldıracak değirmen ararlar. Bunlarada sadece gülünür. Zaten ne oldum delisi arkası boş adaylarında tek istegi, sokakta birkaç kişinin onlara "başkan" demesinden ve kısa süreli seçim takvimi süresince geçiçi itibar arayışından ibarettir.

Siz siz olun her seçim önünüze sunulanların samimiyetinden şüphelenecek kadar zeki ve sürüye dahil olmayacak kadar da küçük baş olmaktan uzak kalınız!
ALLAH(cc) Yar ve Yardımcımız Olsun!

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.