24 Temmuz 2007

Ak Parti Düştü!

Ak Parti Düştü!
Seçimlerden 1.5 yıl önce yazdığımız yazı kendini doğruladı ve Ak Parti’nin milletvekili sayısı düştü. Ak Partinin oyunu yükseltebileceğini ama milletvekili sayısının düşeceğini yazmıştık, yazdıklarımız doğru çıktı. Fakat kim ne derse desin birçok insan bu kadar bir artış beklemiyordu. Bu öyle bir artış oldu ki 52 yıl sonra Türk siyasetinde bir parti iktidarda oyunu tekrar arttırma başarısı gösterdi. Halkımızın hakkını teslim edelim bu sivil muhtıradır. Millet gür bir sesle “benim adıma hiçbir kurum, kuruluş, maaşını benim vergilerimle alan kesim konuşamaz. Ben kimseye tercihlerime ipotek koyacak güç vermem. Benim yerime karar verme yetkisini de vermedim” dedi.
Şimdi bunların hepsinin desteklenmesi gereken yanı e-muhtıra ve Babayasa mahkemesinin garabet kararı sonrası yaşanan gelişmelerdir. Tüm bunların yanında “Ak Parti hiç hak etmediği bir oyu aldı” diyebiliriz. Bu siyasi rakiplerinin beceriksizliği yanında TBMM’ini çözüm merkezinden çıkarma girişimleri karşısında ki tutumlarının etkisi inkâr edilemez. Mehmet Ağar istifa etmiştir. Temennimiz Bahçeli, Baykal, Mesut Yılmaz gibi tekrar geri dönmez ve emekliliğinin tadını çıkarır! Erkan Mumcu’yu yazmak dahi istemiyorum. Artık isminin Türk siyasetinde anılması bile bence bir utanç..!
Yine iddia ediyorum ki Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının engellendiği ve garabet 367 şartını yerine getirme konusunda MHP mecliste 3 milletvekili ile temsil ediliyor olsaydı dahi bugün mecliste değildi! Çünkü Bahçeli sanırım Baykal rüzgârıyla hareket edeceğinin sinyallerini o dönem fazlasıyla verdi. Bugün gelinen noktada artık kimse TBMM’yi temsilde adaletsizlikle suçlayamaz. 2002 seçimlerinde %34 oy alan AKP ve %19 oy alan CHP toplamı bağımsız milletvekili seçilenlerle birlikte %54 falan yapıyordu. Yani neredeyse oy kullanan seçmenin yarısının irade4si meclise yansımamıştı eleştirileri vardı. Fakat bu seçim AKP %47 + CHP %20 + MHP %14 + Bağımsızlar %5 ile birlikte temsil oranı %85’in üstüne çıkarak bu eleştirileri ardında bırakmıştır. Ayrıca iki partili meclisten şuan 9 partili bir meclis oluşarak adeta bir renk cümbüşü olmuştur. Şaşıran okurlarımıza hemen partileri sayayım ki kafalar karışmasın:
1- AKP
2- CHP
3- DSP (12 Adayı CHP sıralarından meclise girdi. Daha seçimin ertesi gün DSP genel başkanı Zeki Sezer ile genel merkezlerinde bir toplantı yaptılar. Baykal’ın koltuğu bırakmama ısrarına göre yanlarında taşıyacakları 8-9 CHP’li vekille DSP grup bile kurabilir.)
4- MHP
5- DTP (Grup dahi kuracak milletvekilini yakaladılar)
6- BBP (Genel Başkanları Muhsin Yazıcıoğlu Sivas’tan bağımsız seçildi. Yemin töreni sonrası partisinin başına geçer.
7- ANAVATAN (Mesut Yılmaz Rize’den bağımsız seçildi. İhtimalki sönen mumları raflardan atacaktır.)
8- ÖDP (Ufuk Uras İstanbul bağımsız milletvekili olarak seçildi. CHP’den yaşanacak çözülmelerle ÖDP mecliste güç kazanacaktır.)
9- DP (Kamer Genç Tunceli’den bağımsız seçildi. Eski partisi DP deki boşlukta önemli bir mevki yakalamak isteyebilir.
Gelelim bizim tahminlerimize: en son yazımızda AKP’nin İzmir de CHP’nin ensesine sokulacağını %30’lara yaklaşacağını tahmin etmiştik. I. Bölgede doğrusu öngörümüzün üstünde söylediğimiz oran aşıldı. II. Bölge ise tam üstünde kaldı. Milletvekili dağılımında ise dediğimiz gibi MHP her iki bölgeden 2, toplam 4 vekil kazandı. Gel gelelim AKP, MHP barajı geçemezse her iki bölgeden bir fazla alır hatta I. Bölgeden 2 fazla alabilir söylemimiz, MHP barajı geçtiği halde I. Bölgeden bir fazla aldı. Böylece CHP-11, AKP-9, MHP-4 vekil ile İzmir’i Ankara da temsil edecekler.
Tahminlerimizi yazdığımızda bizi halkı yönlendirmeye çalışmakla suçlayan sevgili okurlarımın, sert eleştirilerini ben siyasi fanatikliklerine bağlıyorum. Vicdanlıların şimdi “az bile yazmışsın” dediklerini duyar gibiyim. Şimdi daha çok takip edilen ve okunan olacağımızın da bilincindeyim. Şunu belirtmek isterim ki bizler sizlere doğru bildiklerimizi ve gördüklerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Yoksa yönlendirmeye çalışmak okuru aptal yerine koymak demektir ki bu bize yakışmaz. Öyle yapmak istersek de gider çocuklara hikaye kitapları, büyüklere roman yazarız ama gazete okuma bilincine erişmiş insanı yönlendirebilirim aptallığına düşecek bir aptallık içinde hiç olmayız.

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.