12 Temmuz 2007

Akp ve Diğerleri


Akp ve Diğerleri

(Bu yazı 22 temmuz genel seçimleri öncesi çeşitli yerel gazete ve internet portallarında yayınlanmıştır)


Seçimler daha bitmeden c.başı seçme keşmekeşi ile başladı bile, bence Türk siyasetinde hizipçi Baykal, kendini beğenmiş Mumcu, pokerci Yılmaz, bürokrasi mantığını üzerinden atamamış Ağar olduğu sürece bu krizden biz zor çıkarız. Dolayısıyla Allah’ın işine karışılmaz iyi yaşasın Sayın C.başımız A.N. Sezer son nefesine kadar Çankaya ikametgâhını değiştirmez. Zaten o da kendi kendinin süresini uzatarak, demokrasimize hoş katkılar sağladılar. Bu millete ve sisteme 367 garabetini hediye eden cümle âlem suçu iktidara atma telaşında… Çünkü gelinen nokta altından kalkılacak bir durum değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurumu olan TBMM yönetim yeri olmaktan, çözüm üreten konumdan alınarak bizzat sorun kaynağı haline getirilmiştir.

AKP iktidarının e muhtıra karşısındaki dik duruşu ve adayının cumhuriyet tarihindeki en yüksek oyu almasına rağmen bürokratik elitler ve siyasi tarafgirleri elbirliği ile iktidarı mazlum ve haksızlığa uğramış konuma itmiştir. Seçim sürecinde siyasi partilerimizin genel olarak AKP ve MHP dışında eskiye nazaran heyecan sorunu yaşadıkları görülüyor. Sorun gibi halka söyleyecek pek bir şeyleri de yok diyebiliriz. Garip bir şekilde iktidar partisi dışındaki partiler K.Irak’a operasyon, mazotu en ucuz ben yaparım yarışındalar. AKP dışında bütün söylemler aynı olunca eskiden Erbakan Hoca’nın dillendiği “Türkiye de iki parti var bir Milli Görüş (partilerin hangisini sayalım?) bir de diğerleri!” Hoca’nın dillendirdiği şey bugün için “AKP ve Diğerleri” şekline rahatlıkla çevrilebilir.

Mevcut siyasi partiler içinde en karizmatik lider muhakkak ki Tayip Erdoğan bünyesinde toplanıyor. Buna hatiplik gücünü de eklerseniz, meydanların gücünü kendine devşirecek partinin adı ortaya çıkar.

Akp seçim stratejisini, c.başı krizi ve ekonomik vaatler ile icraatları üzerine oturtmuş görülüyor. Milli duyguları kamçılamaktan çok, halkına gelecek adına umut veren bir seçim propagandası planlanmış. Maalesef Akp’nin yumuşak karnı görülen işsizlik, dış borç, özelleştirme vb. gibi akçalı icraatlardan ziyade muhalefet seçmenin milli duyguları kamçılayarak yada mazot 808 ykrş olacak gibi seçmene inandırıcı gelmeyen vaatlerle tavlama peşindeler. Doğrusu Akp kurmayları muhalefetin bu mecralara girmesine meydan vermeden konuyu değiştirmeyi iyi biliyorlar! Söz gelimi en son başbakan Başbakan Erdoğan, “seçimden sonra c.başını seçmek için uzlaşma arayacağım. Gerekirse elime listeyi alır kapı kapı dolaşırım” dedi. Bu oltaya tüm muhalefet balıklama atladı. Baykal halka söyleyecek daha etkili sözler bulamadıklarından yada rejim elden gidiyor, bunlar irticacı idialarına artık seçmenin doygunluğundan. Ağar ve Mumcu ise hala üzerlerinde en büyük baskı unsuru olan suçluluk duygusundan kurtulabilir miyiz? telaşı ile başbakanın sözlerine sarıldılar. Deniz Baykal, “elinde listede gelsen olmaz, bu da dayatmadır. Meclis dışından bir isim üzerinde uzlaşabiliriz” bu arada başka bir açıklamalarında daha önce kabul edilebilir buldukları A.Şener’in de olamayacağını ima ettiler. Bu tavırları ile Baykal tufaya düştü! Çünkü hizipçiliğini egale ettiği gibi kaosa oynadığını gösterdi. Aslında tam olarak istediğinin, “Değil GÜL başka kimi gösterseniz biz kabul etmezdik. C.başı adayını biz önereceğiz siz seçeceksiniz” şafak vakti kabak çiçeği açıklığında görüldü.


Akp kendini eleştirmeye fırsat vermeden gündem ve konuları değiştirecek yemlemeleri çok güzel kuruyor. Buna karşılık afiş ve seçim çalışmalarında icraatlarını anlatırken en önemli argümanları önümüzdeki 3 yıl içinde kişi başına düşen gelirin 10.000ytl ve üzerinde olacağı üzerine yerleştirilmiş. MHP ise tam bir şaşkınlık içinde şehit cenazeleri ile başlayan düşüş, urgan atma ile hızlandı. %14 dolaylarında görülen parti şu sıralar baraj sınırında ve bu hızla düşmeye devam ederlerse %9.9 gibi trajik bir rakamla baraja takılabilirler! Seçim beyannamesinde “K.Irak’a operasyon” yazan bir partiye insanlar niye oy versinler ki? İnsanlar geleceğe güvenle bakmak ister, savaş ise bilinmeyene yolculuk, fedakârlık, acı, yoksulluk, yoksunluk, ölüm demek…


Sonra da çıkıp şaşırıyorlar AKP oyları nasıl yükseliyor? Diye, şaşıracak bir şey yok biri “seferberlikle seni askere alacam”, diğeri “daha fazla kazanacaksın, cebin dolacak, çok kazanıp, çok harcayacaksın” diyor. Tamam bu millet savaşkan bir millet ama aptal değil!
Sonuç olarak Akp’nin başarısını ben sadece kendi stratejilerinin ve hükümet performanslarının ürünü olarak görmüyorum. Bu birazda muhalefet partilerinin doyumsuz beceriksizliği sayesinde Akp iktidardayken oyunu 3/1 yükselten parti olarak dünya tarihine geçecek! Benim tahminim son yerel seçimlerde aldığı %42 oy oranın üstüne rahat rahat çıkar. Tahminim bu yönde bakleyip göreceğiz. Şimdi meydanlarda topladığı 300 bin kişiyi milyon yapıp iktidar rüyyaları görenler o zaman ne diyecekler?



Cenk SARIGÖL

1 yorum:

  1. İnsanlarımızın sevgi erozyonuna uğradığını fark ettim.
    Ve hergün içlerindeki savgi biraz daha azalıyor ve yok olmak üzere.Bu sevgi erozyonun ne zaman başladığını araştırdığımda içlerinde büyüyen sevgi erozyonunu engelliyecek umut sevgi ağaçlarının 12 eylül 1980 de kesildiğini yıkıldığı ve yakıldığını farkettim... ve istenilen gerçekleşti dolayısıyla sayın 12 eylül büyüklerinin düşünçe ve istekleri gerçek oldu. sevgisiz, duyarsız,yarınsıs toplum yaratıldı.NİTEKİM“Asmayalım da besleyelim mi cunta zihniyeti 17 yaşındaki bir gencin ölümüne idam edilmesine imza atanlar 17 yaşındaki bir çocuğu niçin öldürür.?...Sağcısı Solcusu. işkenceler yaşadı, ölümler oldu.Milyonlarca insan işkence ve zulme tabi tutuldu, baskı gördü, fişlendi, işten atıldı, kovuşturuldu. Onlarca yargısız infaz gerçekleşti....NİTEKİM son parlak fikirleri ile Kime kimlere hizmet ettikleri ortadadır.Cunta Emperyalizme hizmet etmiştir..olan oldu karabasanlar bastı.. Devletten korkan halk, zorunlu din dersleri, devletin her kademesine hakim olan imam hatipliler, yargılanamayan 12 Eylül katilleri.....Zorla kabul ettirilen 12 Eylül Anayasası hala yürürlükte..... Türk gençliğini düşünemeyen, sorgulayamayan, ülke meseleleriyle ilgilenmeyen, sadece belli heyecanlar peşinde koşan, sadece tüketen gençler yetişmesine sebep oldular..İstedikleri oldu.......şimdi Cuntacılar ile bunlara çanak tutanlar,yalakalık,dalkavukluk,şaklabanlak ve şakşakçılık yapanlar. ve bunların yine ülke yönetiminde söz sahibi olmasını sağlıyanlar Bir ellerinde viski bardağı bir ellerinde Türk bayrağı ve arkadaki fonda 10.yıl marşına eşlik edip eğlenen ülke sorunlarıyla ilgilenmiyen bir fakirin fukaranın kapısını çalmıyan görünce yol değiştiren cunta düşüncesine sahip ve onlara hizmet edenler şimdi Cumhurun başı olmaya aday olana sen olamazsın diyorlar.Sizler gibi düşünen davrananlar yarattı onları hiç olmazsa yarattığınıza biat edin ve unutmayın.. kına yakın.......Bu yazımda taraf değilim bilinmesini özelikle rica ederim hiç bir zaman AKP li olmadım sadece türkiyenin nerden nereye geldiğinin bir değerlendirmesidir.....muhsin yener
    SOSYAL DEMOKRATLAR DENİZ BAYKALA RAĞMEN ÇOK GÜZEL SONUÇ ALMIŞTIR BU BUGÜNKÜ CHP İÇİN BÜYÜK BAŞARIDIR.............. ..... İKİ LİDERİNDE PARTİ BAŞKANLIGINDAN İSTİFA ETMESİ GEREKLİDİR ...... SİYASET NE DİN NE ATATÜRK SÖMÜRÜCÜLÜĞÜ DEĞİLDİR ..ÜLKEYİ FERAHA ÇIKARMA YARIŞIDIR...TÜRKİYE LAİK BİR ÜLKE VE ÖYLE KALMAK ZORUNDADIR... SEÇİLEN SEÇİLMEYEN ADAY OLANLAR KENDİLERİNİ SORGULASIN MİLLET ..AŞ, İŞ ,REFAH, HUZUR.GELECEĞE AYDINLIK UMUTLA BAKMAK İSTİYOR ... sürci lisan eyledimse af ol..yazımda taraf değilim bilinmesini özelikle rica ederim..

    YanıtlaSil

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.