7 Şubat 2009

Torbalıda Nerde Kalmıştık?

Torbalı CHPde Nerde Kalmıştık?
CHP adayını değiştirdi? İbrahim Öz aday olarak açıklanmadan aylar öncesi (4.5) Ramazan İsmail Uygur’un niçin aday olamayacağını yazdık durduk. Sebeplerini sıraladık. Bu sebeplerin hiç birisi taban ve CHP ilçe teşkilatı ve üyeleri odaklı değildi. Zira CHP ismi dışında halkla pek bağı olmayan partidir. Yazdıklarımız kendini 02/02/2009 tarihinde adayın açıklanmasıyla kendini gösterdi. Aday İbrahim Öz olarak açıklandığı gün yani bizim, 31 Ocak günü kaleme aldığımız ve CHP’in ilçemiz adayını açıkladığı gün gazetemizde yayınlanan,
Başkan Adaylığı ve CHP
http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/torbal-baskan-adaylg-ve-chp.html
başlıklı yazımızada, herkes bizim 4.5 ay önce ısrarla 5 yazımıza ana konu, 12 yazımızda değinmede bulunduğumuz,
Ramazan İsmail Uygur’un neden aday gösterilmediği?”
sorusunun karşılığını dolduruyordu. Biz ise CHP Genel Merkezi ve İl başkanı Kemal Karataş tarafından İbrahim Öz olarak açıklanan adaylığın kesinliğine inanılmaması gerektiğini, çünkü partinin bir halk partisi değil, kulis partisi olduğundan sonuçlarının heran değişebileceğini yazmaktaydık.

Maalesef CHP böyle bir partidir. Ak Parti ile arasındaki farkları sıraladığımız yazılarımızın birisinde CHP siyaset tarzının ismini “Den(iz)okrasidir
http://cenksarigol.blogspot.com/2009/01/denizokrasi-uygulamalar-chp-izmir.html olarak koymuştuk. Durum değerlendirmesi elbette yapacağız.
Mevcut Torbalı Belediye Başkanı ve HP belediye başkan adayı Ramazan İsmail Uygur, Torbalı CHP İlçe Bşk. Ertan Çelik’in süreç içindeki tavırları, particilik, etik ve demokrasi şablonlarıyla masaya yatıracağız. Lakin ondan önce Dr. İbrahim Öz’in adaylığının açıklandığı gün yazdıklarımızı sizlerle tekrar paylaşmak istedim;

CHP ve CHP’liler ‘Biat Kültürü’ hangi partide kılcal damarlara kadar sirayet etmiş gördüler! Chp adaylık sürecinde halkın, partilinin, delegenin hatta ilçe ve il yönetimlerinin yok sayıdığını, görmezden gelindiğini tek belirleyicinin CHP genel merkezi ve bir iki genel bşk. yardımcısının olduğunu müşaade ettiler. Ben yaptım oldu mantığı herkesin anlayacağı şekilde ortadadır. CHP’nin açıklayacağı aday kim olursa olsun artık sonuç değişmez. Tek kriterin genel merkezin ve başkan ve yardımcılarının iki dudağının arasında olan bir parti ne kadar demokrat olabilirki? Sonrada,
bu halk neden Akp’ye oy veriyor’ diye etraflarına bakıp, halka kızıyorlar...
Sonuçta atamayla aday belirlenen bir parti sözünü ettiğimiz...
DR. İbrahim Öz yapı olarak uzlaşmacı, hoşgörülü, birleştirici, yapıcı bir kişilik. Siyasi grupların, çıkar çevrelerinin aralarında kıvrılan omurgasız bir siyaseti tercih etmiyor. Fakat bu özelliği ona siyasete atıldığı partide avantaj değildir. Doğruysa bile rakibini kötülemek için görüp, hatalarını aktarmaz, genel merkez üzerinden, halkın olmadı referanslar aramaması Dr. İbrahim Öz’ü siyaseten güçsüzleştiriyor. Türkiyede olduğu gibi Torbalıda da rakibini tekmelemeden yapılan yapıcı siyasete hazır değil, seçmende öyle ama değişiyor hep hizip, kavgada istemiyor seçmen. Eleştiri istiyor, yapıcı, yolsuzluk ve usülsüzlükleri ifşa edecek bir dil...
Yinede temkinliyim. Parti CHP olunca, isimler ortaya halkın ve teşkilatların heyacanını ölçmek içinde atılmış olabilir! Kesin değil yani. Ramazan İsmail Uygur önce hakim olduğu ilçe teşkilatını kullanara, milletvekilleri, il ve genel merkez üzerinde baskı kurmaya çalışacaktır. Sözünü ettiğimiz parti CHP olunca hiçbirşey kesin değildir
.”

Kısaca,
"Genel Bşk. Deniz Bakal ne derse o?"
İnsanların gururu, onuru, siyasi ikbali, hiç önemli değil! Bunu gördük, yaşattılar. Gerek il, gerekse genel konğrelerinde gördüğümüz gibi bu partide şiddet ikinci dildir. İsyan ederseniz, rest çekmeyi bilirseniz, bunları yapacak militan bir kadro besliyor, istediğiniz yönde kullanabiliyorsanız harcanmanız zordur. İbrahim Öz’ün neden CHP tarzı siyasette başarılı olamayacağını yazmıştık... Deniz Baykal kült'ü bu partinin demokrasi ile kan uyuşmazlığı yaşamasına sebep oluyor..!

CHP’de muhalefetyapısının güçlü, iktidar hevesinin olmamasının sebeplerini işte bu kodlarda aramalıyız. Ha biz aradık, buldık ne olacak? Hiçbirşey. Kulis, salon, güç grupları, parti dengeleri üzerine siyaset inşaa etmekten kurtulamadığı sürece CHP muhalefet olmaya mahkumdur.

Ak Partiye kızabiliriz, eleştirebiliriz ama parti içi yapılanmada en demokratik parti olması, halk istek ve görüşlerine verdiği önemi gerek genel seçimlerde gerekse aday belirleme sürecinde gördük. 22 Temmuz Genel seçimlerinde mevcut milletvekillerinin neredeyse yarıdan fazlasını değiştirdi. İzmir’den örnek verelim. Bu dönem seçilecek yer veya sıralamaya giren iki milletvekili Zekeriya Akçam ve Tevfik Ensari mecliste değil. Oysa her ikisi özelliklede Akçam TBMM’nin en çalışkan milletvekillerinden birisiydi. Grup çalışmaları, Meclis Komisyonlarında en göze çarpanlardandı. Lakin parti üyeleri, teşkilatından, halkla yapılan anketlerden not alamadılar ve milletvekili değiller. Atilla Kaya’nın adaylığı netleşmeden öncede yazdığımız 29 Aralık 2008 tarihli yazıda aynen şu cümleleri kullnmışız;
http://cenksarigol.blogspot.com/2008/12/torbalda-siyasi-alglama.html

“...Asıl adaylık süreci halktan gizli ve problemli olan partinin CHP olduğunu aktardım. CHP kulis partisidir. Halkın, CHP üyesi ve delegesinin adaylık sürecinde dahli yoktur! CHP Belediye Başkan A. Adayı İbrahim Öz bu yüzden atını demokratik teamüller içinde doğru, CHP içinde yanlış sürüyor. İsminden başka ’Halk’ ilişikliği kalmamış CHPde İbrahim Öz olanca sıcaklığı ve halkçılığı ile Sivil Toplum Kuruluşlarını, belde ve köy kahvelerini ziyaret ederek, halk tipi siyasetçi olduğunu gösteriyor. Lakin yaptıklarının doğru algılanabilmesi için CHP Merkezininde halk duyarlılıklarına açık olması gerekir. Bunun için kendisinin halk içinde ve sokakta yaptığı hiçbir çalışma adaylık sürecine katkı sağlamayacaktır. Çünkü CHPde aday halka sorulmaz, dayatılır!Aday adaylığı süreci demokratik bir yarıştır. Birinci kademede Aday Adayları birbirleri ile yarışır. Proje ve fikirlerini, kendilerini, önce parti delege, üye ve yöneticilerine anlatırlar, onları ikna etmeye çalışırlar. AKPde sürece halk ve seçmende dahilken, CHPde bırakın halkı kendi üye ve delegesi bile pay sahibi değildir.

Nasıl doğrumuymuş? İlk önce İbrahim Öz ilçe CHP’lilerine genel merkez tarafından dayatıldı. Çünkü ortada halk tabanlı bir değerlendirme yoktu. Sonra CHP ilçe teşkilatı kendi adayını Ramazan İsmail Uygur'u CHP Genel Merkezine dayattı? Burda sorarım size ‘Halk’ nerde? Bu arada son cümlede sunu ekleyeyim. İlçe teşkilatı Ramazan İsmail Uygur’a olan biat’ını Genel Merkezine rağmen fazlasıyla gerçekleştirdi. Filim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Aziz Kocaoğlu'nun çabalarıyla çevrildi. Ama sanmayın ki ömrü uzun! CHP hiyararşisi ve “Den(iz)okrasi” bunu kaldırmaz...
Cenk SARIGÖL

1 yorum:

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.