
Torbalı Ticaret Odası Seçimleri konusunda mevcut başkan Muzaffer Sekban'ın bırakması yönünde yapılan söylem ve çağrılar doğrusu çok komiğime gidiyor. Ortaya atoılan en önemli ergüman olarak, "17 yıldır aynı başkanla yönetilme" gerekçelendiriliyor. Sizce bu geçerli bir değişim gerekliliği oluşturur mu? Bence oluşturmuyor! Söyle bir ilçemize bakalım, birçok parti, oda ve Sivil Toplum Kuruluşu (STK) yıllardır aynı kişiler tarafından yönetilmiyor mu? Başka zaviyeden bakarsak, yıllardır bir yerinden başında olmak başarısızlık göstergesimidir?
Muzaffer Sekban bana göre başarısız ve yanlış bir girişimle Kabacakırı’na Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması yönünde attığı adımlar benim için değişmesine yeterlidir. http://cenksarigol.blogspot.com/2008/11/torbal-kabaakr-osb.html Kabacakırına OSB kurulmasına Ertan Ünver, Mustafa Yetkil, Abdulvahap Olgun, biz ve bir çok kişi karşı..! Fakat sebeblerimiz farklıdır. Gelgelelim benim anlamadığım “Değişim Grup” adına yapılan açıklama ve söylemlerin “17 yıldır Başkanlık koltuğunda oturan Sekban...” diye başlaması. Özellikle mevcut Torbalı Ticaret Odası yönetiminde bulunduğu halde muhalefet edip, bu tip cümlelerle söze başlayanları hiç samimi bulmadığımı özellikle belirtmek isterim. Elbette geçen seçim Muzaffer Sekban’a karşı çıkarılan listeden girenler müstesna...
“Muzaffer Sekban bu işi çok iyi yapıyor, üstüne adam tanımam, çok başarılı, mümkün olanın en iyisini yapıyor, daha iyi yapacak kimse görmüyorum” gibi iddialarım kesinlikle yok. Benim savım bu söylemler değişim için yeterli değildir. 17 yıl başkanlık yaptığı için eleştirenlerden arasında Mehmet Hasan Karatoklu dikkatimi çekti. Kendisi 10 yıl belediye başkanlığı yapmadı mı? 15 yıla tamamlamak için aday olmadı mı? Bazı seçimlerde Sekban’ın tekrar seçilmesine bizzat belediye başkanı olarak destek vermedi mi? Yıllardır oda yönetimlerinde meclis üyesi olanlar yok mu? Değişim mi evet ama bunun sadece başkanı değiştirmekle olabileceğini düşünmek fazla iyimserlik. Ben beklerdim ki, mevcut meclisten en az 4-5 üye “Hadi Muzaffer kardeş, biz bu işi yeterince yaptık, gençlere el verelim. Bayrağı teslim edelim” desinler...
"Muzaffer Sekban değişsin o çok yaptı. Biz henüz onun kadar yapmadık. Onun için O değişsin biz kalalım" manasına gelebilecek tavır ne kadar etik duruyor? Herkes muhalif. Neye Muzaffer Sekban’a... neden? 17 yıldır oda başkanlığı yapıyormuş, artık yetermiş! Başarısızmış. Neden başarısız? Sekban ilçeye Lise, bir çok okula yardım etmiyor mu? Hakkında şaibe var mı? Oda bütçesini şahsi işlerine mi kullanıyor? Varsa böyle iddiası olan ismiyle göndersin, köşem açık. Başarısız ve bence en önemli sebep; Kabacakırına OSB kurulmasına ön ayak olduğu için. Peki sizce? Ben Ticaret Odasında şimdi muhalif olanların hiçbirisinden Kabaçakırı OSB konusunda karşı söylem duymadım (Olduda ben kaçırmışsam şimdiden özür dilerim). http://cenksarigol.blogspot.com/2007/12/anlaamyorlar-anlatlar-anlalr.html
Eh! Torbalı Ticaret Odasından, meclisinden bugüne kadar OSB konusunda muhalif bir ses duymamışsak, hemfikir olunduğunu düşünmemiz gerekir. O takdirde en önemli soru önümüze düşler, “Bir ilçenin Ticaret Odası başkanı ve meclisinin ilçelerine OSB getirmesi başarı değil midir?” elbetteki büyük bir başarıdır. Hatta muazzam bir başarıdır. Ben böyle düşünüyorum. Buraya kadar Ertan Ünver ve Mustafa Yetkil hocamında aynı düşündüğünü sanıyorum. Bizim karşı çıktığımız OSB’nin Kabacakırına kurulmasıdır. Yoksa Torbalı’ya OSB gelmesi değil. http://cenksarigol.blogspot.com/2008/05/turizm-ve-torbal.html
Ticaret Odası Seçimi konusunda diğer sık duyduğumuz, okuduğumuz söylem “STK seçimlerine siyaset karıştırılmasın” Ne kadar komik, ironik ve zavallı bir söylem! Çünkü bu bir kere siyasi partilerin mantığına ve varlığına terstir. Ülkeyi yönetmeye talip siyasi hareketler her yerde olmaya özen gösterir. Bu konuya yer darlığından fazla girmek istemiyorum ama yazanlar Necmettin Erbakan’ın siyasi çizgisinin nereden başladığını bilir. Bilmeyenlere tavsiyemde öğrenmeleridir... kaldı ki Esnaf, Ticaret, Sanayi Odaları yarı resmi kurumlardır ve özgün STK olarak tanımlamak zorlama olur. Birde mevcut yönetime bakarsak durumun hiçte öyle siyaset ve siyasi partileri karıştırmayacak çizgide olmadığını görürsünüz. En başta Muzaffer Sekban Akp il genel meclis üyesi, Behçet Çınar MHP ilçe başkanı, Adnan Yaşar Görmez Akp milletvekili adayı ve ilçe bşk. yardımcısı, aynı şekilde Hüseyin Karaman vb. yani bir tek BBP ilçe Başkanı Zülküf Güldoğan mı birşeyler söyleyince siyaset karıştırmış oluyor?
Muhalif “Değişim Grup” bünyesinde seçime gideceklere başarılar diliyorum. Değişime söylemlerini değiştirerek başlamaları iyi olacaktır. Aksi takdirde bu söylem ve görünen ekip için “değişim” çok iddialı bir isim olarak, en azından benim nezdimde inandırıcılığını gün be gün yitirmektedir. Abdulvahap kardeş bu söylemi daha yapıcı şekilde revize etmek, gerekiyor. Sonuçta siz geçen seçimde Sekban karşısında liste çıkardınız. Sekban’ın listesinden meclise girip, muhalefliğini 17 yıllık oda başkanlığı ve Rize Gezisine cebinden para ödeme - ödememe seviyesinden kurtarısınız.
Ticaret Odası mevcut yönetiminde bulunupta, şimdi muhalefet edenlerin bu güne kadar nelere karşı çıktıkları, mecliste neleri önerdiklerini bilmek bizim ve oda üyelerinin hakkı değilmidir? Bunları mevcut yönetimde olup, Muzaffer Sekban'a şimdi bayrak açmışlar için zorunluluk görüyorum. Böylece neden muhalif olduğunuzu ve hizmet aşkınızı öğrenmiş olacağız. Sekban nerelerde sizin hizmet önerilerinizi engellemiş, önlemiş ve sabote etmiştir? Aksi takdirde durum "o gitsin biz kalalım" işgüzarlığında tıkanıp kalacak, tüm değişim çizgisi ve muhalif etiği yitirilecektir. "Torbalı için Değişim" sloganı ile yola çıkmışsak bunu muhalefet şeklinede yansıtmanızı beklemek sanırım çok şey istemek olmaz / olmamalıdır.
Cenk SARIGÖL




“Balık baştan kokar” diye atalar sözümüz var. Başı ihalecilerin muhasebesini tutan, ilçedeki bir emlakçının arabasına binen Balıkların kuyruğuyla neler yapabileceğini gördük… Siz onları çok iyi bilirsiniz. Çimen üstünde yürür, suda yüzen Balık gibi iz bırakmazlar. Ama onların bir hesabı varsa, Kıyamet Gününün Sahibininde bir hesabı var. Bekliyorum! Çünkü bunlar usulsüz iş yapmayı bildikleri kadar, birde gazetecilere dava açmayı ve suç duyurusunda bulundurmayı çok iyi bilirler…

Bülent Ersoy
İzmir CHP eski İl Başkanı Alaattin Yüksel’i tüm yönetimiyle görevden alan, Deniz Baykal atadığı Ekrem Bulgun’a rakip çıkan Selçuk Ayhan’ın kazanmasında en büyük paylardan birisi Sedat Uzunbay’a aittir. Özellikle Konak delegasyonu yönlendirme ve etkilermesi hem Ayhan’a seçim kazandırdı hemde prestijini arttırdı. Tüm bunlara rağmen, yani desteklediği aday il başkanlığını kazanan İzmir milletvekili sıfatıyla önce CHP Parti Meclisi dışında bırakıldı. Ardından ilk genel seçimde (22 Temmuz 2007) liste dışında kalmaktan kurtulamadı. (
CHP İzmir örgütü Aziz Kocaoğlu’nun üstünün çizildiğini biliyor. Buna karşın Genel Merkez ve Baykal’a teslim olmadan bir ara formül arayışı sürmektedir. Pazarlık güçlerini genel merkezlerine karşı güçlendirmek için Sedat Uzunbay ismi öne sürülüyor. Genel Merkezden gelecek olumsuz yanıtla “madem Uzunbay olmasın istemiyorsunuz, ŞU olsun' Çünki Aziz Kocaoğlu'nu istemediniz, Sdeat Uzunbay'ı önerdik, onuda kabul etmiyorsanız ? olsun..” deme cüreti kazanmak amaçları. Şu’nun şimdilik kim veya kimlere tekabül ettiği şimdilik bizde saklı kalsın. Uzunbay ile genel merkezine verem’i gösteren İzmir CHP örgütü, daha sonra öne süreceği Sıtma için plan geliştiriyor.

Çev. Orm. Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: İzmir Büyükşehir alanının içme-kullanma ve endüstriyel su ihtiyaçlarını karşılayacak projeleri ortaya koymak amacıyla İzmir İçme Suyu Projesi Master Plan raporu DSİ tarafından 1971 yılında yaptırılmıştır. Bu proje kapsamında Menemen Yeraltısuyu, Balçova Barajı, Manisa ilinde bulunan Göksu ve Sarıkız kaynaklarından ve Tahtalı Barajından toplam 280 hm3/yıl su kullanıma sunulmuştur. Bu proje öncesinde DSİ’ce gerçekleştirilen Halkapınar Kaynakları geliştirilmesi ve bazı yeraltı suyu kuyularından elde edilen 72 hm3/yıl su ile birlikte İzmir kentine 352 hm3/yıl su sağlanmıştır.