20 Mayıs 2008

Turizm ve Torbalı

Turizm ve Torbalı
Metropolis öyle yada böyle bu ilçenin (Torbalı) simgesi haline gelmiştir. Ertan Ünver’in reisliği döneminde dünyada ilk belediye sponsorluğunda kazı çalışması başlatılan antik şehir oldu. İsmail Uygur ile tekrar simgesel kullanıma ağırlık verildi. Uygur tarafından “Sömürülüyor” diyenlere hak vermiyor da değilim. İlçenin girişine ‘Ana Tanrıça Kenti’ betimlemeli taklar, belediye logosuna eklemeler hatta patant ensttütüsünden isim hakları alınması doğru icraatlar. Fakat bunun yanında antik kentin hemen yanına Organiza Sanayi Bölgesi (Kabaçakırı) kurulmasına ses çıkarmamak çelişki değilmidir?

Ünver elbette “Turizm ve Torbalı” gelişimine önem veriyor. Birlikte görüyor, gelecek atfediyor. Kendi kompleks projesini hayata geçirebilseydi söyledikleri doğru olurdu. Yani arıtma tesisi sulamalı, golf tesisli, organik tarım bağlamalı, turizm odaklı bir yapı. Eğer bu proje devam ettirilseydi şimdilerde meyvelarini yiyor hatta kurutup kışında istifleniyor olacaktık. Bu saatten sonrası içinse total fayda sağlama fırsatını kaçırmış bulunuyoruz! Bu benim görüşüm tabii. Prestijsiz tanıtımlar yapılmadı da değil. ( http://cenksarigol.blogspot.com/2007/08/yz-karas.html )Eğer zamanında golf tesisi yapımı sürdürülseydi ve 90’ların ortasında bitirilip, tanıtımı yapılsaydı genel fayda hasıl olurdu. Bence artık bu tren kaçtı! Bırakın bitenleri halen yapımı devam eden ve tamamlanma aşamasında 267 golf tesisi varmış Türkiyemizde... Düşünsenize zamanında değerlendirilse şimdilerde Turizmin en yoğun olduğu ve Adnan Menderes Havalimanı üzerinde bulunan ülkenin en büyük ve ilk golf tesisine sahip olacaktık. (gerçi o dönemde ortaokul öğrencisi aklımla Ünver’e ‘ne golfu ya bari futbol sahası yapta oynayalım’ diye kızıyordum) Afyon, Nevşehir, Mardin illerimizde bile yapılıyor. Neden? Çünkü, zengin turist rağbet ediyor. 1000 orta sınıf Avrupalının harcadığını 10 tane golf tutukunu burjuva bırakıp, gidiyormuş ülkemizden.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin “yaptı desinlerarıtma tesisleri zaten böyle bir kompleks yapının önünü kesecektir. Bırakın Kabaçakırı OSB rezaletini. Böylece Metropolis en fazla Yeniköy ve Özbey Mahallesine fayda veren ama Torbalı simgesi işaretlemelerinden bir adım öte gidemeyen bir yer olarak kalacaktır. En fazla İzmir – Aydın Otoyolundan bir cep açılacak, Selcuk – Efes ve Kuşadası kafilelerine bir solukta gezdirilip, kısa mola yeri olabilir. Bu durumdada köy kadınlarından 3-5’i gözleme 10-15’inin elişi emeklerini, çocuklarında soğuk su ve içecek sattığı getiriden başkası hayal. Torbalı’nın diğer tarihi yakın Cumhuriyet öncesi ile başladığı için yabancı turistin II. Abdulhamit’in Aşar http://cenksarigol.blogspot.com/2008/02/tarihe-sahip-kmak.html Köşkü, tuğralı camii, çeşme, havuz ve av köşklerine itibar edeceğini beklemek saflık olur.

Tren kaçmıştır! Aradan geçen bunca yıl içinde Metropolis merkezli bir cazibe merkezi oluşturulsaydı bu sadece ilçe için kaşmaz o Cellat Dağı’ın tepesindeki Keçi Kalesine kadar uzanırdı. Oradan Zeytinköy’e Ahmetli Köyü üzerinden muazzam bir yolla denize bağlantılanır. Böyle kalmaz Zeytinköy bile Torbalı’ya bağlanarak, deniz ilişikli bir ilçe olurduk. Böylece şimdi sancısını çektiğimiz ve büyükşehirin çuvalladığı ‘hızlı tren’, arıtma tesisi, düzensiz sanayileşme, çarpık kentleşme sorunlarımız direkt devlet denetimli ve destekli yürütülürdü. Metropolis tek başına bir rehber ve tercümanla 1 saatte gezilip, görülüp, gidilecek yer olmaktan öte şans bırakılmayan yitirilmiş hazinemizdir. Belki bir saat bile fazla rehber havalimanı yada limandan aldığı turistlere Gaziemir’i çıkınca anlatmaya başlar. 10 dk. İçinde otobandan Efes’e geçerken Yeniköy hizalarında “şimdi herkes sağ tarafa bakarak anlattığım antik kenti görebilir” diyerek, başka bir konu anlatımına geçer. Meşhurlarımızın kalıcı olması ve ilgi çekmesi gerekiyor. nelerle meşhur olduğumuzu başka bir yazıda dile getirmiştik http://cenksarigol.blogspot.com/2007/07/torbal-nelerle-mehur.html bize gerçek meşhurlar, turist çekecek cazibe merkezlerini, duyurmamız fayda sağlayacaktır.

Yazdıklarım acı oldu biliyorum. Gerçekler acıdır ve Aslanlar Biberi kadar yakar. Hele birde Kabaçakırına OSB gelip, kurulursa, Büyükşehir Belediyesinin “yaptı desinler arıtma tesisleri” de bitti mi? Artık hayali bile kalmaz. Ünver bile bunları dillendirmekten utanır... Golf tesisi arazisine Organiza Sanayi, ülkenin bir numaralı sanayi bölgelerinden birisine sadece evsel atık rafine tesisleri, organik tarım yapılacak arazilaride kamyon yolu yapıp, Metropolis yakınlarında taş ocağı ruhsatlarıyla dinamit patlatmak bir Türkiye gerçeğidir. Bunun Torbalı yapılanmasıda kısır siyaset ve siyesetçiler, tepkisiz göçmen (Balkanlar ve iç, güney, kuzey, doğu ve güneydoğu anadolu) halk, günübirlik idare ve sorumsuz işadamlığı olarak önümüzde duruyor. Bakın Kabaçakırı OSB için siyaset meydanında birbirinin kuyusunu kazmaya çalışanlar hiç karşı ve çelişkili söylemler geliştirebiliyor mu? Yada Yeniköy ve Özbey köylüleri ne düşünüyor? Bugün “komyonların kaldırdığı tozlar ürünlerimizi yakıyor, gelişimini engelliyor, güdük bırakıyor” diye yol kapatan, tepki koyan koyan köylüler OSB konusunda ses çıkarmıyor. Neden? sanıyorlar ki buraya OSB gelirse köylerinden 10-15 kişi iş bulacak, karnını doyuracak. Yok canım! Avucunuzu yalarsınız siz! Torbalıda bulunan fabrikalarda bu ilçede oturan işçi oranı neyse onun yarısını (%12) bulursanız şükredin. Ama yinede bekçilik, çevre temizliği, hamallık vb. İşler için sıraya girebilirsiniz. Fakat ben söylemiş olayım. Şimdi ektiğiniz tarlada 10 saat çalışın, burdan alacağınız asgari ücretin en az iki katını kazanırsınız. Yoksa ekin büyütecek tarla araki bulasınız...

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.