9 Nisan 2008

Başka Nasıl Olabilirdi?

Expo 2015 seçimini kaybetmemizin ardından Torbalı Belediye Meclis üyesimiz ve Başkan Vekili Kazım Çelimli bana “ne kadar da az yazmışım” dedirten bir yazı göndermiş. Cevap demiyorum çünkü benim yazdıklarımı teğet olacak kadar yakın bile geçmesi mümkün değil. Çelimli’nin çelişkilerini ele aldığımız gazete haberi ve onun eleştirisi konusu hiç işlenmemiş. Yinede yazısını aynen yayınlıyorum. Hatta geleçek haftada yayınlayıp, masaya yatıracam ve hiçbir dalında tek zeytin kalmayacak!

Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur için rakipleri hep “iyi bir ekibi yok, oluşturamadı” eleştirisi getiriyor ya, aslında haksız değillermiş. Başkanın durumuna şimdi gerçekten üzülmedim desem yalan olur.

Kazım Çelimli’nin gönderisini okumadan önce benim eleştiri konusu ettiğim gazetedeki açıklamasını tekrar kıraat etmenizi isterim. Bakalım arada hiç bağlantı, diyalektrik, mantık silsilesi var mı? Var deyip de ispatlayanlar görüşlerini mail olarak atarsa kitap hediyem olacak...
İşte Çelimli’nin gazetede yaptığı açıklama:
“...CHP’li Belediye Bşk. Yrdc. Kâzım Çelimli, İzmir’in kaybetmesinde türban tartışmalarının, AK Parti’nin kapatılma davasının ve İtalya’nın politikalarının etkili olduğunu söyledi. ‘Deneme amaçlı yapılan oylamadan İzmir çıktı. Daha sonra aradan geçen 45 dakikada İtalya Başbakanı Romani Prodi Genel Kurulda ‘Fundamentalizm’e karşı bize oy verin.’ diye seslendi. Yani ‘Türban polemiği yaşayan ülkeye oy vermeyin.’ demek istedi. Aynı şekilde Afrika ülkelerine yardım vaadinde bulundu. Hatta borçlarının silineceğini bile söyledi. Oylama sırasında AKP’nin kapatılma davasının kabul haberinin gelmesi iyice ortamı gerdi. Eğer bizim Başbakanımız da gelseydi, belki ikna edecekti. Ama gelmedi. İtalyanlar haçlı bayraklar açıp, Müslüman ülkeye oy verilmemesi için propaganda yaptılar. Sonuçta öyle ya da böyle kaybettik. Ve bana göre en önemli sebep Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın orada olmaması idi.’ dedi.” 03 Nisan 2008 tarihli Büyük Torbalı Gazetesi (Expo'yu Neden Kaybettik?) ilgili haberi. http://www.buyuktorbali.com/index.php?option=com_content&task=view&id=3312&Itemid=5

Şimdi insanlık adına aşağıda dokunmadan köşemize aldığımız açıklamayı okuyun ve sakın bu ilçe adına üzülmeyin. Zaten kendileri de öyle diyor; onu siz seçtiniz.

Hayal, Tahmin, Gerçek
İnsanların düşünce, yaşama ve kavrama kapasitelerinin ölçülmesini belirlemek kolay olmadığı gibi; tabii olarak bunu belirleyen etkenler arasında kişiliklerin yakinen ilgili olduğunu kabullenmek zor olmasa gerek!
Gerek Torbalı Belediyesi Meclis Üyesi, gerekse İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olmam sıfatıyla geçtiğimiz günlerde EXPO 2015 oylaması için Paris’de bulundum, malum oylama sonucundan dolayı her Türk vatandaşı gibi ben de çok üzüldüm ve bu konuda gazeteye açıklamada bulundum.
Ancak, Bir Büyük Yazarın! samimi düşünce ve kanaatimi bir kenara bırakıp, olayı çarpıtarak şahsileştirdiğini görünce çok şaşırdım! Konunun şahsi konu olmaktan uzak İzmir’i , İzmirli’yi ve bütün Türkiye’yi ilgilendiren bir konu olduğunu kavramak gerekirdi! Burada işi şahsileştirmek ve Expo konusundaki vermiş olduğum demeci bahane edip, şahsımı yetersiz gösterme gayreti, Yazarı mı, yoksa, Yazarın yazdığı yazının konusunu teşkil eden kişiyi mi küçük düşürdüğü tartışma konusu olup, takdiri beni seçen Değerli Torbalı Halkına bırakıyorum!
Ben halk tarafından seçilmiş ve bu göreve layık görülmüş biri sıfatıyla EXPO’ya gittim.
Türkiye’de seçimle iş başına gelenlerin yabancı dil bilme zorunluluğu olmuş olsaydı bugüne kadar Devleti idare eden İdarecilerimizin hiçbirinin seçilmemesi gerekirdi. Şahsıma yöneltilenleri beni seçen Halkıma saygısızlık olarak görüyorum. Unutulmamalıdır ki her göreve seçilen kişilerin yabancı dil bilme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ayrıca, Yazarın yabancı dil konusunu bu kadar öne çıkarmasını yazarın tecrübesizliğine ve ayrıca cehaletine vermek istiyorum. Çünkü toplantının şartlarını ve imkanlarını bilmeden yapılan bu değerlendirme ya bilgisizliğin, ya dar görüşlülüğün veya kasıtlılıktan öteye geçemeyeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Çünkü bu gibi uluslararası toplantıların yapıldığı, oylama salonlarının dizaynına dikkat edildiğinde görüleceği üzere her katılımcıya kulaklık verilir ve konuşmacı hangi dilden konuşursa konuşsun, bu kulaklık sayesinde dinleyicinin ulusal diline tercümesi yapılır! Sanıyorum ki, sayın Yazarın bu teknolojik gelişmeden haberi yok! Ayrıca, yüce halkımın beni bu göreve layık görerek (her ne kadar yabancı dil bilmememe rağmen) seçmiş biri olmam nedeniyle Yazarın içine sindirememesine rağmen saygı duyması kaçınılmaz bir gerçektir!
Sonuç olarak, olayları ve kişileri değerlendirirken her türlü hissiyat ve art düşüncelerden uzak, objektif olarak değerlendirmek gerekir. Eksik bilgi ve belgelere dayanarak karar vermek tecrübesizlik ve cehalet örneğidir!
Atalarımızın dediği gibi söz ağızdan, yazı kalemden çıkar!
Beni bu göreve layık görerek seçen ve bu Makama getiren Yüce Halkıma saygılarımla. 07.04.2008
"
**Kazım CELİMLİ
TORBALI BELEDİYESİ VE
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
MECLİS ÜYESİ VE
TORBALI BELEDİYESİ
BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI”

**isminin arkasına bu sıfatları büyük harflerle ben yazmadım. Bu zat-ı şahanelerinin kendi ruh hallerinin yansımasıdır.

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.