10 Eylül 2008

Torbalı CHP Zihniyet

Genel Merkezinden İzmir'e oradan Torbalı İlçesi ve Subaşı Beldesine varıncaya kadar, CHP Zihniyeti Hep aynı; Tek Adam

CHP’li Torbalı Belediye Meclis Üyesi Fikret Akyüz bu görevinden istifa etmek istiyor. 6 ay önce böyle bir karar almış. Bunu partisinin ileri gelenlerine ve yöneticilerine açmış. Elbette böyle bir karar almadan uzun uzun düşünmüş, iç muhasebe yapmıştır. İstifa nedenlerini yetkililere iletmiş, düzelmesini beklediği zamanda olmuştur. Sayın Fikret Akyüz’ü geçen haftaya kadar frenlemişler, istifasını erteletmişler. Bunu bizzat CHP ilçe başkanı Ertan Çelik açıkladı. Demekki ilçe başkanının “seçimlere 6 ay kala partimizi zor durumda bırakmak için..” yönlü açıklama doğru değil. Bu aniden ortaya çıkan bir durum değil. Akyün’ün açıklamasındanda anlaşılacağı üzere daha önceki istifa girişimlerinin aksine bunun kabul edilmesini ummaktadır.


Fikret Akyüz, “İstifa tek taraflı bir iradedir. Arkadaşlarımın da benim irademe saygı duyarak istifamı ilk toplantıda kabul edeceklerini düşünüyorum. Benim yönetim anlayışım başka. Böyle başarılı olamadığıma inanıyorum. Başarısız olan insanlarında bu makamları işgal etmesinin hakkı olmadığını düşünüyorum. Kendimi başarısız olarak görüyorum. Bunun çeşitli nedenleri var elbette. Belediye meclis üyelerine başarılar diler, Torbalı halkına layık olamadığım için özür dilerim” gayet üzerinde düşünülmüş, doğru olduğuna inanılarak, yapılan bir açıklama.


Tipik CHP mantığı işte bundan sonra ortaya çıkıyor. Lider sultası ve iç demokrasiye kapalı, otoriter, tek parti dönemlerini yansıtan tavır. Fikret Akyüz gayet medeni ve demokrat ahlakın gereği olarak, kendini verimli görmüyor ve Torbalı Belediyesinde yürütülen yönetim anlayışının kendi çalışma prensipleriyle uyuşmadığı, vatandaşlardan gelen istek ve baskıları karşılayamadığını söyleyerek, ardılı partilisine bayrağı devretmek istediğini açıklıyor. Benim tahminim bu yönde daha önce girişimleri olmuş ama yürürlüğe konulmamış..! partisine sadakatini yinelerek, sadece belediye meclis üyeliğinden istifa etmek istiyor. Fakat CHP yönetim anlayışı devreye giriyor. “sen istifa edemezsin biz seni atarız


CHP Torbalı ilçe Başkanı Ertan Çelik, “Sayın Fikret Akyüz 6 aydır istifa etmek istediğini söylüyordu ve biz sürekli kendisine kararını değiştirmesi için telkin de bulunuyorduk. Ama Akyüz istifa edeceğini açıkladığı gibi, 'Belediyede MHP kadrolaşması var' gibi beyanlarda bulunarak partimize zarar da vermiştir. Böyle CHP'lilik olmaz. Bu tür açıklamalar seçim öncesi partimize zarar veriyor. Bu arkadaşımızın üyeliğini bu akşam görüşeceğiz. Disipline sevk edilecek. Yönetmeliğin hangi maddesine göre değerlendirileceğine yönetim kurulumuz karar verecek” şeklinde açıklama yaptı. Açıklamaya bak, “biz bu arkadaşın biletini keseceğiz, defterini düreceğiz o kesin. Toplanıp, bunu nasıl kitabına uyduracağız (Yönetmeliğin hangi maddesine göre değerlendirileceğine) onun kararını vereceğiz.” der gibi. İdam etmeye karar verilmiş zaten şimdi yargılayacaklar! Asıp sonra mahkeme edecekler gibi bir şey. Akıllara ziyan bir mantık... Parti içi demokrasi, lider sultası daha ilçede başlıyor. Bırak Deniz Baykal’ı…


Aynı mantık, Menemende 2005`teki Kubilay’ı Anma Törenlerinde düzenlenen kortej yürüyüşünü, CHP lideri Deniz Baykal gelmeden başlatmak ve aslında gerçek sebebi genel başkanlık yarışında Şişli Belediye Bşk. Mustafa Sarıgül’e yakın durduğundan CHP’li Menemen Bld. Bşk. Tahir Şahin, CHP Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmişti. Düşünsenize Kubilay'ı anma törenleri sanki muhterem CHp Genel Başkanının yüzü suyu hürmetine yapılıyormuş gibi kasılıyorda kasılıyor. Tören sanki, Deniz Baykal olmazsa yapılmayacak, yapılmamalı. ne diyebiliriz ki... Kurulda Şahin’in, partiden ihraç edilmesine karar vermişti. Ama bu ihraç hukuka uygun değildi ve mahkemeden döndü…


Aynı şey Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e yapılmadı mı? Kaç kez mahkeme kararı ile geri dönmedi mi Sarıgül? Suçu ne peki? Mustafa Bey Türkiye’de en tanınmış ve başarılı bulunan CHP’li ender Belediye Başkanlarından birisi olmasına rağmen. Onun suçu neydi? Menemen Olayını anlatırken bir üst paragrafta yazdık zaten. CHP Genel Başkanlığına aday olmak. gayet terbiyeli ve demokratik şekilde BAYKAL'ı eleştirmek ve rakibi olmak.


Diğer bir bilinen olayı daha hatırlatmakta fayda var. CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Peygamber Efendimiz ile dalga geçen sözleri ( http://cenksarigol.blogspot.com/2008/06/su-st-yakalandlar.html ve şu linkten bakabilirsiniz http://cenksarigol.blogspot.com/2008/05/salo-bir-uvallama.html) üzerine partiden istifa eden Ümraniye CHP İlçe Bşk. Erdoğan Mert'in başvurusunu kabul etmedi. Parti yönetimi skandal bir uygulamaya imza atarak Mert'e 'istifa edemezsin, biz seni kovarız' mektubu gönderdi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın hacca gitmek isteyen bir partiliye “Araplara paranı kaptırma, bakarsın Muhammed seni bırakmaz” sözlerine tepki gösteren babasının isteği üzerine partiden istifa ettiğini açıklayan Ümraniye CHP ilçe Bşk. Erdoğan Mert'e parti yönetiminden bir mektup geldi. CHP yönetimi Mert'e istifa dilekçesinin kabul edilmediğini, ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilmişti. Erdoğan Mert,
Bu tutum son derece yakışıksız. Zaten ben istifamı vermişim. Bir de benden savunma istiyorlar. Ama yapılmak istenen 'hayır sen gidemezsin, biz seni kovuyoruz' demektir” demiş. Kendisine gönderilen disiplin dosyasındaki karar tarihinin 11 Haziran 2008 olmasına dikkati çeken Erdoğan Mert, “Disiplin kuruluna sevk kararının tarihi olarak 3 Nisan 2008 gösteriliyor. Dosyaya eski bir tarih atılarak, 'Seni partiden, son tartışmalar yüzünden atmıyoruz. Daha önceden alınmış bir karar' görünümü vermek istiyorlar. Gariptir ki istifa bile edemiyorum. Belli ki kendilerini tatmin edene kadar buna izin vermeyecekler” diye konuşmuş o tarihli gazetelere…

Fark ettiyseniz Torbalı CHP’de bir gelişme var. En azından görüşüp, gözdağı verip, atmadılar Fikret Akyüz’ü CHP’den. Bana kalırsa parti içi demokrasi yolunda önemli bir gelişmeyi gösterdiği için alkışı hak ediyorlar! ALKIŞŞ…

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.