4 Eylül 2008

Subaşı Belediyesi Çıkmazı

Medyatik Yalancılık, Subaşı Belde Belediye Başkanı Erkan Zeylan var dediği dilekçe Karayollarına teslim edilmemiş.


Subaşı Belediyesine  tabiri caizse konan başkan sayın Erkan Zeylan’ın nasıl millete yalan söylediğini, oturduğu makamın hakkını veremediğini manşetlerden okudunuz. Ben bazı konularda önsezilerime güvenirim. Burada 5 kişinin ölümüne sebebiyet veren kazada Subaşı Belediyesinin hizmet kusuru olduğunu yazdık ( http://cenksarigol.blogspot.com/2008/08/zanl-suba-belediyesi-geen-hafta-28.html ). Tek yazan ve belediyeyi bu konuda eleştiren olmama rağmen bana cevap vermek yerine gazete manşetlerinde açıklama yapanların yalanları ortaya çıktı. Böyle bir dilekçe karayollarının hiçbir birimine teslim edilememiş. gazete açıklamaları yerine, bugüne kadar, bir kez acaba verdiğimiz dilekçenin akıbeti ne oldu diye telefonla sorma gereği duymazsanız böyle rezil olursunuz işte...

Daha garip olan ise, Ortaya çıkardığımız fiyasko sadece bunlarla sınırlı değil. Kazadan 10 gün önce CHP ve Ak Partili Subaşı belde belediye meclis üyelerinden bir kısmınında bulunduğu bir zaman Karayolları 21. Şube Şefi Adem Aydemir, Subaşı Belediye Bşk. Erkan Zeylan'ı ziyaret eder. Bir istekleri olup, olmadığını sorar ve yanıt: “sağolun şimdilik yok”. Bunun üzerine Adem Aydemir kendilerinden Subaşı merkez kahveler önüne gelişi güzel park eden araçlar için önlem almalarının yerinde olacağını söyler. Kazadan sonra tüm suçu Karayollarına atan Zeylan, bunları yalanlayamadı. Çünkü doğru. Emlakcılık ve iş tekipciliğine benzemaz yöneticilik. yanlış yaptığınızda önce başkalarının sonrada kendi canınızın yanmasını, yanacağını bilmeli, göze almalısınız.

Kaza sonrası Karayollarını suçlu ilan eden Erkan Zeylan, sık sık  “Rahmetli Başkan Osman Dirik tarafından karayollarından izin istedik, 1 yıldır olumlu yada olumsuz cevap vermediler” diyerek, Osman Dirik’i saygıyla anarak, geregi yapıldı mesajları veriyordu. Ne oldu şimdi? Ne oldu? Bu nasıl belediyeciliktir? Subaşı Belediyesi dingonun ağırı mı? Dilekçe yazılmış iş bitmiş! Ya adam toprağa karışmış ama onlar daha dilekçeye cevap bekliyor. Hiç sordunuz mu bu dilekçenin akıbetini? Yok, ama gazeteye açıklama yap, “18/10/2007 de dilekçe verilmiş!”.

Sen ne verdin? Ne yaptın? Verilmemiş işte...Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü evrak memuru Murat bey 18/10/2007 tarihinden 18/11/2007 tarihine kadar bir aylık Gelen Evrak Arşivini ve Sevk Edilen Evrak Arşivini (yapım, proje, etüt, ihale vb.) taradı. Ödemiş Karayolları 21. Şubeden Nurgül hanımda aynı şekilde ama YOK. Böyle bir dilekçe yok. Günah kimde bilemem. Ölmüşün arkasından konuşmayayım kızıyorlar! http://cenksarigol.blogspot.com/2007/12/arac-demokrat.html Ortada bir hizmet kusuru var. Bakalım kim sahiplenecek? Ben söyleyeyim; yıkın suçu Osman Dirik’in üstüne. Nasılsa belediye giden evrak dosyasında böyle bir dilekçe var!

Dilekçe varda yeterlimi? Erkan Zeylan’ın “kesikler nedeniyle vatandaşın ve öğrencilerin yürüyemediği yola yapılacak olan üst geçidin Subaşı Belediyesi tarafından yapılacağı Karayollarından sadece izin verilmesi isteniyordu. Ancak aradan geçen yaklaşık 1 yıllık süre içerisinde Karayollarından ne olumlu ne de olumsuz hiç bir cevap yazılmadı” derkende ayrıca yalan söylediği dilekçe karayollarına teslim edilmiş olsada olmasada ortaya serildi. Çünkü dilekçenin içinde hiç “kesik” lafı geçmiyor. Zaten dilekçe konusu “Üst Geçit” yazıyor.

Ben şimdi ne yazayım? Ak Partiden seçilen, CHP’ye kapaklanan Osman Dirik’in ardından kendisine gün doğan kişiye... Rezil ettin kendini, rezil ettin Subaşı’yı, beceriksizliğiniz, takipsizliğiniz, iş bilmezliğiniz, gösteriş merakınız ve beceriksizliğiniz, sorumluluktan kaçışlarınızla 5 can aldınız. Subaşı halkına hizmet kusuru işlediniz, bu Subaşılıların sorunu! Sandıkta hesabını dürerler. Ama gazetelerde yalan beyan verdiğin için, halkı ve okuyucuyu yalan söyleyerek, yanıltmaya çalıştığın için ey Erkan Zeylan seni esefle kınıyorum. Torbalı ve Subaşı halkının insafına bırakıyorum. Yüzün varsa hodri meydan çık milletin karşısına, sana bu sütunda yer vereyim. Ama tekrar yalan söyleyeceksen Allah sonunu hayreyleye...


Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.