29 Ekim 2008

Torbalı Partiler Koalisyonu ve DSP


SİYASETTE birliktelik, ittifak, koalisyon gibi olu-şumlar için en gerçekçi söz sanırım “Aritmatik olarak siyasette 2+2 çoğunlukla 4 etmez.” Siyasi tarih bize bunu bol bol doğrulamıştır. O yüzden siyasette çokça 2+2=8 veya 2+2=2 gibi reel bilimin temelleriyle uyuş-mayan sonuçlar çıkar. MHP İlçe Başkanı Behçet Çı-nar'ın Torbalı'da 5'li ittifak kurulabileceğini gündeme getirdiğinde daha yerel seçimlere 2.5 yıl vardı. Çınar bu güç birliğini önce MHP+DYP olarak formüle edi-yordu. Ardından saha ve taban genişletmeyi düşünmüş olacak ki, MHP, DSP, DP, BBP, SP ve Anavatan İlçe başkanları Bröve Patiseseri'de biraraya geldiler. Behçet Çınar, Muhsin Yazar, Asuman Altınay, Zülküf Güldoğan, Ahmet Sertcan ve Ahmet Çiçek'in ittifak için biraraya gelmesi, oturup, konuşabilmesi, aynı masa etrafında vakit harcayabilmesi bile büyük güzellik.

Siz bakmayın bu oluşumu “sağ'ı bölmek istiyorlar, CHP ve İsmail Uygur'a yarayacak” diyenlere... Ben-ce başkanlar çok güzel yaptılar. En azından kimsenin oyuncağı olmadıklarını hal yoluyla ifade ettiler. Sağı bölermiş! Hangi sağ peki? MHP ile DP ilçe başkanları biraraya gelmiş, buna BBP ve SP ilçe başkanları da “merhaba” demiş. Al sana SAĞ! Arada bir tek DSP var. Olsa da olur, olmasa da olur! Cürümü ne ki zaten? Olmaması baş ağrıtsın. Hangi tabanı var? DSP bitik bir partidir! Bir seçim daha koltuk altında geçerse hazine yardımı kesilecek. O zamanda partide pek adam kalmaz zaten.

DSP Torbalı İlçe Başkanı Yazar, sessizliğini ittifak partilerine yaptığı sert uyarılarla bozmuş. İttifaka sıcak baktığını, genel merkez ve parti tabanının onaylama-sından sonra kesin kararını vereceğini belirten Yazar, “Birlikteliği kendi içimizden bozmaya başlayanlar var. Koalisyon düşüncesi ilk olarak basına yanlış lan-se edildi ve sonrasında birileri bu oluşumu sahiplene-rek entrika çevirmeye başladı. Partimiz ve kendimi kimsenin siyasi oyunlarına alet etmem” demiş. DSP ilçe başkanı hangi tabandan bahsediyor çok merak ettim. Türkiye'nin en silik genel başkanına sahip parti CHP kanatları altında 22 Temmuz seçimlerine girdi. Belli bir sinerji ortaya çıktı ve bu CHP ile Deniz Bay-kal'a yaradı. Şimdi Baykal ve CHP'liler katıldıkları toplantılarda DSP genel başkanı Zeki Sezer'i 5 dk. din-leme nezaketi göstermeden salonları terk ediyorlar. DSP'nin ZEKİ genel başkanı da dün koalisyon kur-dukları partinin genel başkanına değil de zavallı Anadolu Ajansı muhabiri önünden mikrofonu alıyor diye kızıyor. Muhsin Yazar ise hiç şansları olmayan bir yerel seçimde 1.5 tane meclis üyesi belirlemeyi beğen-miyor!

Bakın ne demiş gazeteye DSP ilçe Bşk., “Biz zaten genel seçimde CHP ile yaptığımız ittifakın cezasını fazlasıyla çektik. Bunun benzerinin Torbalı'da yaşan-masına müsaade etmem" ne cezası çektiğinizi lütfen bana ve kamuoyuna açıklayın. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde dibe oturan DSP ile koalisyonu Baykal istemedi. Deniz beye kalsa sittin sene dönüp bakmazdı tahminimce ama Gene Koncu mitimler baskı yaptı, zorladı, ittirdi ittifak oldu. Ispatula ile kazısan çıkmaz DSP, CHP lütfu ile girdiği mecliste grup bile kurdu. Bu mu ceza yani? Ne güzel ceza ama, CHP seçimde % 2 oyu bulması zor partiyi almış, meclise taşımış, sonrada ceza kesmekle suçlanıyor. Baykal'ın öyle ulu orta Zeki Sezer veya başka sol önder görünenlere yüz vermeme-sini anlaşılıyor. Çünkü bunlar yüz verince astar istiyor, astar versen yorgana pamuk isteyecekler!

“İYİLİKTEN MARAZ DOĞAR” dedikleri bu olsa ge-rek! Hani aç adama katık olmasa bile ekmeğini böler paylaşırsın. Yaptığın iyiliğin altında ezilmesin, kendini iyi hissetsin diye de uzattığı suyu içersin. Hatta kendi su mataran dolu olduğu halde sırf verdiğin ekmekler zoruna gitmesin diye bir kez daha su istersin adamdan, bahanende senin su ne tatlıymış... Sen bunca iyi, ince, lütufkar düşünürken... Sonra bir gün çıkar karşına bu ekmeğini bölüştüğün adam, hesap sorar gibi “bana yıllarca kuru ekmek yedirdin!” Burada ağzınızdan tek bir kelime dökülmek, çıkmak ister “NAN KÖRÜ”...

Bence oluşturulacak ittifakta sağlıklı bir ilerleme kay-dedilmek isteniyorsa kesinlikle DSP dahil edilmeme-lidir. Sanırım oluşturulacak ittifak ve kadroda belediye başkan adayının ve ilk 5 meclis üyesi DSP'li olmaz ise maraz çıkarmaya devam edecekler! En nihayeti gerçek şuki, hiçbir solcu DSP yada CHP'li olsun birbirlerine en ağır ithamları da yapsa, hal hakaretlerde de bulunsa, gariz lafta etse, sinkafta kullansa oylarını birbirlerin-den esirgemezler. Yani DSP'nin ortaya çıkacak olu-şuma katacağı hiç birşey yok!

Birbirlerine selam vermeyen, konuşmayan, bakış-mayan, aynı ortamı paylaşmayan siyasi önderlerin varlığına rağmen Behçet Çınar, Zülküf Güldoğan, Asuman Altınay, Ahmet Sertcan ve Ahmet Çiçek'in hatta Muhsin Yazar'ın tebrik edilmesi gerektir. Gösterdikleri bu diyaloğ ve sergiledikleri düzey için tek tek teşekkürü hak ediyorlar. DSP dışındaki saydığım isimlerin bir araya gelmesi ve ortak belirledikleri ve uzlaştıkları tertemiz bir aday ile yerel seçime gitmeleri her dengeyi değiştirebilir. Başta söyledik, siyasette tesadüf denen şey 2+2=4 edincedir. Temel matematik bilgisiyle bu partilerin oylarını yanyana toplayıp, “hepsi bir araya gelse alacakları oy şu...” diyenler yanılır. Onların siyaset cahili oldukla-rını söylemeye gerek yok sanırım. Yerel seçimde aday çok önemlidir. İyi, temiz, başarılı, sevilen bir aday öyle bir sinerji ortaya çıkarır ki, 2+2=16 eder.

Gene de benim kafam şu DSP'nin varlığına takılıyor. Bu tip unsurlar durmadan mızmızlanarak, bulunduğu özveriyi sıralayarak sinerjinin ortaya çıkmasını engeller. Heyecanı öldürür. Dışarıya değil, içsel çalışmalarla enerji kaybına yok açar. Sandıktan açıldığında ise bir bakarsınız 2+2=1 etmiş.

Cenk SARIGÖL

2 yorum:

  1. dsp liler lütfen başkanınızı doğru seçin

    YanıtlaSil
  2. ne o gasteci kardeş DSP den bu kadar korkma ya tek dürüst parti olan DSP de nema yok sen başkalarına git İZMİT li

    YanıtlaSil

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.