12 Kasım 2007

Hedefin Güdüye Etkisi

Hedefin Güdüye Etkisi


Belediye ve belediyecilik konusunda sık sık temek görevleri burada yazdık. Tekrar edelim. Vasat bir belediye vatandaşının çeşmesinden su akmasını sağlar, çöpünü toplar, yollarını yapar, kanalizasyonunun tıkanmadan akmak üzere düzenler. Mücavir alanı içindeki imalathaneleri denetler, yapılaşmayı düzenler, evlilik işlemlerini yapar...


Buraya kadar herşey normak değil mi? Bunun dışında ihtiyaçına göre hizmet binaları yapar, gerekli makina ve sair alımlarını gerçekleştir. Vasatın üstündeki belediye iklime, şartlara göre öngörü sahibidir. Bir iki yıl sonrasını düşlünerek planlama yapar. Eğer abonelerini besleyen su kaynaklarında debi düşüşü varsa önlem alır, yağmurlar başlamadan yaz boyu tıkanan kanalizaston şebekesinin mazgal ve logar ağızlarını temizletir. İlçesinde çalışacak Tedaş, Telekom gibi diğer resmi hizmet kurumlarıyla koordineli çalışmalar yürütür. Söz gelimi bir mahallede Telekom iletişim hatlarını yer altına alacaksa burada kendisine ait düzenlemeleri eş güdümlü yaparki vatandaşın parası hem çarcur olmasın hemde mağdur kalmasın. Telekom koblolarını ter altına almak için kazarken, gerekliyse belediye burada kanalizasdyon ve su şebekesini yeniler, yol ve kaldırım düzenlemesini yapar. Vasatın biraz üstündeki belediyecilik, sadece koordineli çalışma ile bu farkı yakalar.


İyi bir belediye ise zaten koordinasyonu eksilsiz olandır. Şehrinin ve halkının ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların giderilmesi yönündeki çalışmalarını planlar. En az 15 yıl sonrası için üretim yapar. İlçesinin aldığı veya verdiği göç oranlarını, sanayi ve yerleşke imarın büyüme istikametlerini, bu büyüme hızına paralel olarak, kanalizasyon, su şebekesi gibi alt yapının yeterlilik durumlarını, yüksek katlı binalara göre basınça dayanıklılık dirençlerini hizmet akışı içinde planlar. Alanı içinde her yıl kaç yeni araçın yollarına çıktığını, park sorununu, oyun, spor sahası gibi aktivite alanları planlanır. Hızla sanayileşen, göç alan, tarım alanları fabrikaya dönen bir ilçede siz patates toplama makinesi alıyorsanız bu beceriksizliktir, öngörü noksanlığıdır. Artan nüfuza göre şehrinizin meydanlarını, caddelerini, kaldırım ve park alanlarını hesaplamadan yapılaşma izinleri veriyorsanız başarılı değilsiniz.


Birde çok çok ileriyi planladığı için başarısız olanlar vardır. Söz gelimi kendi döneminden 12 sonrayı planlayıp hizmet üreten adam, öngörüsü fevkalade yüksek birisidir. Ama o kişinin yapacağı iş ilçe, belde belediye başkanlığı değildir. Bu kişiler illeri, bölgeleri, ülkelerin geleceğini planlamalıdır. Yoksa küçük yerleşimlerin dar siyasetinde balçıkla kaplanırsınız. Hadi örnekta vereyim Ertan Ünver... sen kalk “Torbalı Turizm ile zengin olacak ve kalkınacak” öngörüsü üzerine bir plan üzerinde çalış. Kafasını pamuk tarlasından kaldıramayan, kanaldaki söğüt ağacından ötesini göremeyen halkın seni anlamasını, yardımcı olmasını bekle. Hem öyle uzağa bakarken önünü de göremezsin sonunda! Bunca plana-projeye rağmen Kazım Dirik Caddesi’ni 5 metre daha büyütmekten aciz kalırsın. Halkın normal mizahtan anlamazken sen Aziz Nesin gibi Kara Mizahı’ın dibini bulmuş adamları getirirsin ayağına kovalarlar. Adam tarlasını 3 kat fazla değerle satmaya çalışırken sen alacak fabrikatörün ensesine “arıtma tesisi” diye binerde 50 yıl sonrasını düşünürsen sana tarla sahibi, fabrikatör hatta oğlum çalışacaktı diye kendini avutan kahve müdavimleride seni sevmez. Hem öyle kolaymı 5 senede 50 yılı planlamak ve hayata geçirmek. Yetmez! Sonra yaptıkların boş işler diye yıllar geçer. Ne sen kimseyi anlarsın (iyilikten anlamıyorlar diye) nede kimse seni!

Örneklenecek şahsiyetlerde önemlidir. Söz gelimi Osmanlı da ne zaman Mimarlar Koca Sinan’ı taklit edip, onun mimari dehasına, Dede Efendi ve Itri’nin müzük ve bestekarlığına ulaşmayı hedefledi. Artık bu kulvarlarda gelişme durdu. Çünkü Koca Sinan’dan ötesini görmeyen mimar sadece taklitçidir. Ve artık onun mimariye katacağı yeni hiçbirşey kalmamıştır. Gelişme durur ve gerileme başlar. Bu yüzden kimse hizmet yarışında ulaşılmaz, zirve, en büyük ve efsane değildir. Olmamalıdır. Kabul edenler zaten kendi kapasite ve sınırlarını çizmişlerdir. Size verebilecekleri hedeflerinin en fazla bir parmak altıdır. Bu aynı zamanda kendine güvensizlik, öngörüsüzlük, kısırlık ve sınırlılıktır. Bilmem anlatabildim mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.