31 Ocak 2008

O kadar Para Veriyoruz Çekmiyor!

O kadar Para Veriyoruz Çekmiyor!

Küreselleşen dünyanın en büyük kanıtlarından birisi cep telefonları ve iletişimdeki akıl almaz gelişmelerdir. Zaten günümüzde bir ülkenin gelişmişlik göstergelerinden en önemlisi iletişimin ucuzluğudur. Telefon, internet erişimi, posta ve nakliye için ne kadar ucuz ve hızlı hizmet alıyorsanız ülkeniz o rahlede gelişmiş demektir. Cep telefonları insan ilşkilerini, üretimi o kadar hızlandırdı ki sanki yıllardır hayatımızda ve ondan öncesini düşünemeyecek duruma geldik. Eskiden futursuzca yollarda geçen zaman 2-3 dakikalık telefon konuşması ile halledilebiliyor.

Ülkemizde Avrupaya göre bu işe fazla para ödüyoruz ama cep telefonu kullanmada onlarda hiç aşağı kalır yanımız yok! 7’den 70’e cep telefonlandık. “bu yaştan sonra bizden bir şey olmaz” diyenlerin bile yarı bilgisayar donanımlı telefonları maharetle kullandığını görmek çok şaşırtıcı oluyor. Lakin bu iştede bir gariplik var. Milletimizin içindeki ‘muhalefet’ damarından mıdır nedir? Tutturmuşuz bir “baz istasyonu istemezuk” gidiyor. Burda bir yanlışlık var hem telefon cekmeyince, kapsama alanı dışında kalınca sinirleniyor “o kadar para veriyoruz çekmiyor kardeşim” yakınmasını savururyoruz hemde şehir içinde nereye bir baz istasyonu kurulacak olsa yaygara koparıyoruz.cep telefonunuzun çekmesini istiyorsanız bu baz istasyonları kurulacak.! Yok kurulmasın, istemiyorum yaygarası koparanların kendilerinin cep telefonu kullanmamaları gerekirki bu söylediklerinde haklılık kazansınlar. Yada daha az kullanılması için fiyatlarının yüksek olmasını kabul edeceksin. Doğrusu ben cep telefonumun her yerde bana hizmet etmesini, ödediğim paranın hakkını vermesini, iletişim ağından kopmamasını isterim.

Bence baz istasyonlarına karşı “istemezuk” naraları hatanlar büyük yanlış yapıyorlar! Bir kere dünyada bunun önünü alan ülke yok! (gelişmemiş 3. Dünya ülkeleri hariç). Eğer çağı yakalamak ve izlemek istiyorsak bunlar olacak, gerekli yerlere baz istasyonu kurulacak.Avrupa ülkelerinde bu iş nasıl oluyor diye bakarsak bizde ki yanlışlığı daha iyi fark ederiz. Zira Avrupanın çoğunda GSM operatörleri baz istasyonlarını ortak kullanır. Dolayısıyla belli bin m2 alanlara sadece bir baz istasyonu düşer. Bizde ise her GSM Oparetarü kendi ağını oluşturmaya dolayısı ile baz istasyonlarını kurmaya uğraştığı ve buna izni olduğundan BOR’dan sonra birde Baz istasyonu zenginliğimiz var. Esas mücadele edilmesi gereken nokta budur. Eğer önümüzdeki bir kaç yıl içinde bir önlem alınmazsa zaten hiçbir operatör kendi işini kendisi görmemeye yanaşmayacağından radyasyon dalgaları arasında yaşayıp gideceğiz.

Burada karşı olunması gereken, teknelojiyi yaymayı amaçlayan Baz İstasyonlarının bizzat kendisi değil, kullanımının ve kurumunun azaltılması olmalıdır. Şuan ülkemizde faaliyet gösteren 3 GSM Operatörü var ve her biri kendi iletişim ağını kurmak için istasyon inşaa etmekteler. Oysa ortak kullanımda demek ki baz istasyonu sayımız otamatikman 3/1 azalacaktır. Okul yanı, camii altı gibi alanlar konusunda ise bu hassasiyeti ben garipsiyorum. Cep telefonuyla konuşurken herkes bu dalgalardan etkileniyor. Eğer çok çok hassas olanlarımız varsa araştırsınlar bakalım, baz istasyonunun kendi varlığımı yoksa cep telefonunun aktif halimi daha zararlı? Çocuklarınızın etkilenmesini istemiyorsanız yanlarında cep telefonlarınızla uzun konuşmalar yapmayın, daha ilkokul, ortaokul hatta lise çağıdaki körpelerinizin ellerine cep telefonu almasına izin vermeyin. Lakin çocuğun eline cep telefonunu tutuşturmuşsan o telefonda çekecek kardeşim. Çekmiyorsa birileri işini yapmıyor demektir. Bu durumda hem telefonum çekmiyor diye yakınıp, hemde baz istasyonlarına karşı çıkmak çık ikircikli bir davranıştır.

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.