8 Aralık 2009

Meslek Liseleri Engeli ve Adalet

Yasa ve Mahkemelerin Katsayısı
Demokratik, Sosyal, Hukuk Devleti” son 20 yıldır modern yönetim yöntemlerini benimsemiş veya ideal edinmiş devlet ve toplumların ağızlarından düşürmedikleri sözcükler. Hukukun herkese eşit dağıtıldığı, halk iradesinin kutsandığı, fırsat eşitliğini önemseyen, çoğunluğun azınlığa tahakküm oluşturmadığı, kadın, çocuk, özürlü, azınlıklara pozitif ayrımcılığı bir idare dillendirilir demokratik devlette.

28 Şubat postmodern darbesi ile bu ülkede Meslek Liseleri linç edilmiştir. Asıl amaç İmam Hatip Liseleridir ama güya ayrımcılık yapmadığını lanse etmek isteyen zamane haybecileri! kurunun yanında teknik liselileride ötelemişlerdir.

-Haksızlık Bir böyle oluştu! Bugüne kadar bu liseleri açan devlet, öğretmenleri devletin memuru, denetleyen devletin müfettişi ama 28 Şubatta kadar düz liselilere haksızlık yaptığını görmeyen devlet birden bunu farketmiş...

-Haksızlık İki tamamen öğrenciye yapıldı ve ötelendi. Zira çoğunlukla o yaşlarda ebebeyn ve velinin seçimi olan lise ve branş yüzünden öğrenciler istemedikleri, düşlemedikleri meslekler dışındakine yönelmeleri yasaklandı! Diğer taraftan her demokratik ülkede olduğu gibi yeterlilik sahibi olduğu sürece insanlar meslek seçiminde özgür olmalıdır. Mesela ben, babam beni sadece emmioğlum Torbalı Endüstri Meslek Lisesine gidiyor diye gönderdi Elektrik Bölümüne... Lakin ben lise hayatım boyunca elektrikçi olmayı ne düşündüm nede düşledim. Öğretmenlerimi ve okuluma olan sevgimin tersine hiç sevmedim bölümümü... Şimdi bana tek faydası evdeki elektrikli eşyalar veya aydınlatma arızalarında tamirci çağırmıyorum. ÖSSde ise sadece 3 soru vardı bölümle ilgili ki her yıla bir soru... Oysa aynı soruları düz liseli ve fizik dersinden ortalama notlrla geçen her öğrenci çözebiliyordu. Yani bir ayrıcalık değildi.

-Haksızlık Üç Mahkemenin kendisiyle çelişmemesiyle geldi. 99da YÖK, 28 Şubat etkileşimleriyle peyda ettiği “Katsayı Düzenlemesi” haksızlığı oluşturmuştu. Yüzyılın başında bu çelişkiye Ankara Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk'ün katsayı düzenlemesinin iptali için başvurduğu davada aldı. Bir buçuk yıl süren davanın sonunda 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 'yükseköğretime giriş' başlıklı 45'inci maddesinde yer alan "Yükseköğretim kuruma girecek öğrencilerin ne şekilde o kurumlara kabul edileceğiyle ilgili gerekçeler YÖK tarafından belirlenmektedir" ifadesini gerekçe gösteren Danıştay, katsayı düzenlemesi ve yeni bir sistem getirme yetkisinin açıkça YÖK'te olduğuna dikkat çekmişti. İtirazlara dönemin C.başkanı A.N.Sezer veto yetkisini kullanmış, Danıştay ise kendisine yapılan itirazlara, Danıştay 8. dairesi 2005 temmuz ayında verdiği bir kararla "katsayı belirleme ve sınav sistemini değiştirme kararı YÖK'tedir" kararı vererek, YÖK’ü işaret etmişti karar mercii olarak. İşe bakın ki, zamanında kararı YÖK’e paslayan Danıştay şimdi YÖK’ün Katsayı Adaletsizliğini kaldıran kararını müdahil olmakta çelişki görmüyor.

-Haksızlık Dört yine Danıştay tarafından imzalandı. İstanbul Barosu'nun itirazı üzerine üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran YÖK'ün kararını durduran Danıştay'ın, Diyarbakır Barosu'nun “Radyo ve Televizyon Yayınlarının Dili Hakkında Yönetmelik” ile ilgili yaptığı itirazı ise, “Baro'nun böyle bir ehliyeti olmadığı” gerekçesiyle reddettiği ortaya çıktı. Keşke çokça yerimiz olsada kararları karşılaştırsaydık, haksızlığı ve çelişkileri netleştirmek için. Yani bu baronun başvurusunu sarımsaklıyalım, şunun başvurusunu sadece yiyeyim! Hukuk önünde bırakın bireyleri barolar bile eşit...

-Haksızlık Beş eğitim eşitsizliğinin katsayı adaletsizliği ile derinleştirilmesidir. Meslek Liseliler müfradatlarındaki ek teknik derslerin yoğunluğundan dolayı ÖSSde işlerine yarayacak dersleri genelde az görürler. İmam Hatipler ise fazladan ders programları ile fazladan ders yüküne maruz kalırlar. Yani ÖSS kapısındaki bir düz liseli zaten Meslek Liseliye göre daha avantajlıdır. Düz liseli haftada 6’şar saat Kimya – Fizik, 8 saat matematik görürken, Meslek liseli haftada sadece 2’şer saat Kimya –Fizik, 4 saat matematik görür ki o da sadece Lise 1 ve 2 de... Zaten son bir veya iki yılına staj eklendiğinden haftada 2 bazen 3 gün işletmelerde geçer. Haa birileri diyorsaki ‘bu yeterli değil, düz liselilere haksızlık oluyor, birde katsayı uygulayalım’ adalet anlayışlarını ilkçağ tarih kitaplarından, vicdanlarınıda cahiliyye döneminden çalmışlardır!

Sonuç olarak, ‘Demokratik Hukuk Devleti’ denildiğinde seçim yapılan, yasaları, mahkemeleri olan devletlerden bahsedilmez. Yasaları adalet dağıtmayan, haklıya payını vermeyen, eşitlik ilkesini gözetmeyen, söylenene değil söyleyene göre karar veren, kişilere göre hüküm giydiren bir devlet... Böyle bir devlet Hukuk Devleti değil ancak Kanun Devleti olmaya adaydır! Kanun devleti olmak için bile yasaların keyfi değil, eşit uygulanması ile olur. Kanun ve Yasa ilkel kabile topluluklarında ilk dönem devletlerinde bile vardır. Engizisyon mahkemeleri bile bunca haksızlığa belli yasa kriterleri gözeterek imza atmıştır. Önemli olan yasaların olması değildir, o yasaların adaletli olup olmadığıdır.

Öğrenci Seçme Sınavında 4. Olan Buğra Şimşek iş yerleştirmeye geldiğinde 14000’nci öğrencilerilerin girebildiği üniversite ve bölümlere girebileceğini öğrendi.
Türkiye ikincisi Zahide Keskin, 8. Zehra Ulus, 9. Şerife Horasan, 22. Süheyla Kıvrak vb. ötelenen, katsayı mağduru olan meslek liseliler gördük. Nice zeki ve başarılı öğrencinin sadece babaları, velileri Meslek Lisesine kayıt yaptırdı diye torna-tesviyeci, kaynakçı, kumaş boyamacı olmaya mecbur olduklarını iddia etmek adaletliyse ve ülke yararınaysa ben uzaylıyım! Hatta bir Turizm Meslek Liseli olan Cem Yılmaz’dan fazla size gülerim. Siz daha komiksiniz. Ülkenin en büyük komedyenine “Garsonluk ve Şeflik dışında birşey yapamazsın” repliğinizden dolayı... Yada Hamza Yerlikaya güreşmesin, Emre Aşık futbol oynamasın! Milli takımlarada bu mantıkla katsayı getimeyi arzular mısınız? Bu soruları birde Kanada Carleton üniv. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Şaban Alaca’ya sorabilsek ne der acaba? O da benim gibi elektrik mezunuda...

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.