Ermeni Diasporasının çabaları ilk meyvesini çoğumuzun haritada yerini bilmediği Güney Amerika'nın Atlas Okyanusuyla çevrili bir ülkesinde aldı. Uruguay 1965 yılında Ermeni Soykırım iddialarını resmen ilk kabul eden oldu. İspanyolca konuşan, 3.5 Milyon nüfuslu (2001) bu ülkeye birilerinin gücü yetti. Neden Uruguay? Çünkü bizimle ekonomik, ticari, kültürel, tarihi hiçbir bağlantısı olmayan bir ülkenin, dünyanın diğer yarısındaki bir ülkeye “siz katilsiniz” demesinin hiçbir zararı olmazdı! Üstelik biz de aldırmadık bu duruma..! Zaten 1982 yılında Güney Kıbrıs Rum Kesimi kabul edinceye kadarda bir boşluk oldu. Tabii 1980'in 24 Nisanında Ronald Reagan'ın Ermenilere yayınladığı mesajda "Soykırım" ifadesini kullanan ilk ABD Başkanı olduğunu saymazsak. 1993 Arjantin kabul ediyor. “Hadi Rumları anladık Arjantin'e ne oldu?” diyenler çıkacaktır onlarda haritaya baksın. Bu kangrense eğer Uruguay ile komşu olduklarını görürseniz düşünceleriniz pekişebilir. Hiçbir alakamız olmayan Uruguay gibi bir ülke Arjantin. İşin garibi bu Arjantin'i bize karşı öyle doldurmuşlar ki adamları, 2003 ten beri bu yıl da dâhil olmak üzere her yıl düzenli olarak kabul ediyorlar Sözde Soykırımı. Ruslar ve Almanlar ise bir alem ya. Lan sizin başka bir ülkenin ayıbını göstermeye nasıl yüzünüz oluyor? Amerikalılara gelince onlar öldürmeye kurulmalarını bırakın Kıtaya ayak bastıklarından beri devam ediyorlar. Önce içeridekileri (Kızılderililer, İknalar, Mayalar, Astekler, Toltekler vs.) sonra dışarıdakileri (Japonya, Vietnam, Kore, Sudan, Somali, Irak vb.) öldüre öldüre dünyayı Amerikanlaştıracaklar. Ya kabul edeceksiniz ya da öleceksiniz!
İddiaları sonra tekrar tekrar kabul eden ülkeler şunlar:
Kanada: 1996, 2000, 2004,
Yunanistan: 1996,
Lübnan: 1997, 200,
Belçika: 1998,
İtalya: 2000,
Vatikan: 2000,
Fransa: 2001,
İsviçre: 200,
Slovakya: 2004,
Hollanda: 2004,
Polonya: 2005,
Almanya: 2005,
Venezuella: 2005,
Litvanya: 2005,
Şili: 2007.
Aslında bu çıbanı biz büyüttük! Çok gürültü çıkardık, az icraat yaptık. Fransa ve İtalya kabul ettiğinde Fransız malı buzdolaplarını sokaklara atıp üstlerinde koca koca adamlar zıpladık. İtalyan marka arabasını yakanlar oldu. Fransa iddiaları kabul ettikten 6 ay sonra ülkemize yaptığı ihracatın % 10 arttığını bilen var mı? Bakın azalmıyor artıyor. Zaten bu yüzden Kaliforniyalı Demokrat milletvekili Brad Sherman, “Birkaç gün boyunca Ankara'dan sert bazı açıklamalar duyacağız ve daha sonra mesele kapanmış olacak?” demedi mi? Bu arada Kaliforniya ülkede en bol Ermeni bulunan bölge. Tam burada yine yine hatırlatmakta fayda var. Marketten, bakkaldan aldığınız ürünlerin barkot kodu eğer 869 ile başlamıyorsa yerine koyun başlayan müdavilini alın. Yoksa sokaklara dökülüp ne kadar bağırırsanız bağırın, ekonomik tepki koyamıyorsanız sadece küçük düşüyor ve iplenmez bir şekilde pervasızlıklarını arttırıyorsunuz. Almayın kardeşim ölürmüsünüz İsveç çikolatası yemeseniz, Fransız arabasına binmeseniz? Hele sigarayı hiç anlamıyorum. Yahu bunun ABD malı olanını almayı verin nasılsa hepsi öldürüyor! Türk tütünü dünyaca ünlü bu konuda da üstün olduğumuza şüphe ben hiç duymadım.
Zaten bu olmazsa bir sonraki kabulden sonra kesin ABD Senatosu bu iddiaları kabul edecektir. K.Irakta ABD tarafından muazzam büyüklükte bir havaalanı inşa ediliyor. Üstelik bir Türk firması eliyle… O tamamlanınca ne Çekiç Güç'ün süresini uzatmamızı isteyecekler ne de İskenderun Limanını kullanmak! Ermeni iddiaları sorunsuz kabul edilecek. Siz asıl o zaman görün PKK terörünü!
Geçen yazımızda bu yazı için PKK ve K.Irak konusunu işleyeceğimizi not düşmüştük. Hatırlayanlar şimdi ne alakası var? Diyordur. Doğru ama mevzu uzun ve daha ASALA teröründen sonra yerine idame edilen PKK'yı yazmaya yer kalmadı. Siz PKK'nın kadın militanları arasında en çok kullanılan kod adının ne olduğunu biliyor musunuz? 'ERİVAN' yani Ermenistan'ın başkenti yada Ağrı Dağının Ermenice ismi 'Ararat'. En azından bu küçük bilgiyi vererek bitirelim yazıyı ki, bir ipucu vermiş olalım.
Cenk SARIGÖL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İnsanlık konuşma ve yazıyla yani iletişimle birlikte teknolojik gelişim sağlayabilmişlerdir. Medeniyet ise bu hasletleri hoşgörü, sevgi ve ahlaklı kullanmakla olur.